Belirli bir amaca hizmet etmeyen ya da anlık keyif vermeyen bir şey yaptıkları nadir görülen kediler, realistlerin şahıdırlar. İnsan budalalığıyla karşılaştıklarında, öylece arkalarını dönüp giderler.
Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi? Bizden yeni ayrılmış dostlarımızı ne kadar severiz, değil mi? Ağızları toprakla dolup hiç konuşmaz olmuş hocalarımıza ne kadar hayranızdır! Saygı o zaman çok doğal olarak gelir, belki de tüm yaşamları boyunca bizden bekledikleri o saygı. Ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömertizdir? Nedeni basittir! Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur. Özgür bırakır bizi onlar, zamanımızı rahatça kullanabiliriz, saygıyı boş zamanlarımızda kokteylle sevimli bir metres arasına koyabiliriz.
Zira bozuklukların tercihe dayalı olduğunu ve sanıya bağlı bir kararla benimsendiğini varsayıyor ve bütün bozuklukların anasının ölçüsüzlük ve aşırılık olduğunu düşünüyordu.