“Uçsuz bucaksız ıssız bir şehir gördüm - ıssız ama canlı. Boş sokakları, perili binaları, sokakta devrilmiş yatan bir canavar kafasını gördüm. Parçalanmış heykeller gördüm (neye ait olduğunu bilmiyordum ama sonunda öğrendim). Uçları bulutları delecek kadar yüksek cam kuleleri olan devasa, yayılan bir saray gördüm. Bu görüntüler anlatmak istediğim hikâyeyi ortaya çıkardı.”
Altın kitaplar