Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Büşra

Büşra
@Yutilla8
15 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Can Yücel
Başka türlü bir şey benim istediğim: Ne ağaca benzer, ne de buluta benzer; Burası gibi değil gideceğim memleket, denizi ayrı deniz, havası ayrı hava
Reklam
Can Yücel
Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İkili ilişkilerde ikinci kural: Hayatında karışıklık istemiyorsan eşyaları aldığın yere, insanları hak ettikleri yere koy.
Sayfa 33
Marcus Aurelius
Eğer bir dış etken sizi üzerse, duyduğunuz acı o şeyin kendisinden değil, sizin ona verdiğiniz değerden geliyordur, onu da her an ortadan kaldırma gücünüz vardır.
Sayfa 33
Reklam
Varsa bile gizlenen, gösterilmeyen sevginin hiçbir değeri, hiçbir önemi yok benim gözümde. "Sevdiğinize, sevginizi hissettirin."
Sayfa 32
Rıfat Ilgaz
Kaldır başını kan uykulardan Böyle yürek böyle atardamar Atmaz olsun Ses ol ışık ol yumruk ol Karayeller başına indirmeden çatını Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm Alıp götürmeden büyük denizlere Çabuk ol Yollar kesilmiş alanlar sarılmış Tel örgüler çevirmiş yöreni Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende Benden geçti mi demek istiyorsun Aç iki kolunu iki yanına Korkuluk ol
Bir kozada yaşıyoruz nice zaman. Tekrarlardan örülü bir sarmalda. Pamuk ipliği, iğne oyası günlerimiz. Sabahlar birbirine benziyor, geceleri yataklarımıza çekildiğimiz o yorgun, mekanik anlar da. Kendi küçük hayatlarımıza, telaşlarımıza, uğraşlarımıza kapılarak gidiyoruz. Aynı insanlar, tanıdık mekanlar, benzer konular.. Dünyanın hallerine de ilgisiz değiliz hani. Konu açıldı mı söyleyecek çok lafımız var. Okuyor, takip ediyor, konuşuyor, tartışıyoruz kendi aramızda ama mesele biraz da bu ya: hep ama hep kendi aramızda..
Şiirin kuşatıcılığını ömrümün her anında yaşıyorum. Yaşadığım gibi de yazıyorum. Şiir gibi..
Her yazarın değişiktir yazma biçimi. Balzac, yazı yazarken içtiği kahve ile bilinir, yaşamı boyunca 50 bin fincan kahve içtiği tahmin edilmektedir. Schiller, masasında çürük elma bulundurmaktan hoşlanırmış. Bu elmayı aralıklarla koklamanın, onu çok daha farklı bir bağlama götürdüğünü, örneğin bir ormanda, yapraklar arasındaymış gibi hissettirdiğini düşünürmüş. Bazen banyoda su içinde yazmak gibi garip bir alışkanlığa da sahipmiş. Bernard Shaw, evinin bahçesine yaptırdığı bir kulübede yazmış tüm eserlerini. Alexandre Dumas, yeni elbiseler giyip bir de yakasına çiçek taktıktan sonra başlarmış yazmaya. Romanını bitirmeden evden çıkmamak için ayakkabılarını ve çalışma odasının anahtarını hizmetçisine verirmiş.
Reklam
Kırşehir, Kayseri, Nevşehir gibi kentlerimizin uçsuz bucaksız bozkırları.. İnsanı nerelere götürmüyor ki.. Bazen düşünüyorum da kim bilir kaç nesil geldi geçti bu topraklarda, neler yapıldı bu yörelerde, kimler vardı bu taş toprak üzerinde..
Gün geçtikçe boğuluyoruz hayat içinde. Bundan dolayıdır ki tam vaktinde yapılacak bir hareketi daha önce ya da daha sonra yapmak boğuyor hepimizi.
Nasıl konuşalım ¿
Güzel konuş: "Herkese güzel sözler söyleyeceksiniz.." -Bakara 83 Adaletli konuş: "Konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa adil olun.." -Enam 152
Sayfa 28
Farabi'ye sormuşlar: "Lafı uzatanlara ne yapmak lazım ¿" diye. O da şöyle demiş: "Uzun konuşanı kısa dinlemeli."
Sayfa 25
Hz. İsa'ya sormuşlar: "Ölü diriltmekten daha zor ne olabilir ¿ " "Anlamayana, anlatmak." demiş.
Sayfa 24
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.