Saramago'nun kitapları sebebini bilmediğim halde okurken çok farklı bir haz veriyor. Okunması yazım şeklinden dolayı bir miktar zorda olsa, okurken daha keyif alıyorum. Sarı rengini hiç sevmeme rağmen Saramago'nun kapak tasarımı seviyorum. Kitaplarımın arasında sarı sarı parlarken garip bi şekilde mutlu oluyorum. Bir gün olurda sarı rengini çok seversem Saramago kitabi okumaktan olacak :)
Kitaba gelirsek de; diğer kitaplarında olduğu gibi adı bilinmeyen bir ülke, adı bilinmeyen insanların olduğu uzun bir öykü. Bu sefer 'Adı Bilinmeyen Ada' üzerinden olay anlatılıyor. Bilinmeyen adayı aramak için
Kralın yanina gidip tekne isteyen 'tekne isteyen adam' ( ne yapalım karakterimizin adı bu :)) çevresindeki insanların bilinmeyen adayı bulmanın imkansız olduğu, tüm adaların bulunduğu söylesede o bu kararında net bir tavır sergiliyor. Denizle ilgili hiçbir bilgisi olmamasına rağmen bindiği teknesiyle hiç kimsenin bulmadığı o adayı bulacağına oldukça emin. Kraldan da bu isteği üzerine tekneyi alıyor ve... Devamı da okuyucuya kalsın artık :)
Sayfa sayısının az olmasının yaninda içindeki resimleri de düşünürsek oldukça kısa bi kitap. Kitabı okurken birçok cümlede durdum, tekrardan okuyup üzerinde düşündüm. Hatta kitabı bitirdikten sonra sayfalarını karıştırıp tekrar cümlelere bakıp daha sakin kafayla düşündüm. Bu bakımdan bana Küçük Prens'i hatırlattı. Bakıldığında çocukların da okuyabileceği ama büyüklerin okuduğunda daha derin anlamlar çıkarabileceği bir kitap.
Tavsiye etme konusuna gelirsek de ben okuyun derim :)