Bizde hep, uygulayıcı insanlarımızın olmadığından yakınılır. Sözgelimi politikacılarımızın, generallerimizin, her çeşidinden yöneticimizin istemediğimiz kadar çok olduğunu, ama uygulayıcı, pratik insanımızın olmadığını söylerler. ...
“Fransız Devrimi’nde önceleri idealizm baskındır: Asiller ve burjuvalar olmak üzere memleketin saygın kişilerinden oluşan Ulusal Meclis halka yardım etmek, kitleleri kurtarmak ister, fakat kurtarılan kitle, zincirlerinden çözülen şiddet çok geçmeden kurtarıcılarına karşı tavır alır: İkinci dönemde köktenci unsurlar, garaz yüzünden devrimci olanlar baskın çıkar; bunlar için de iktidar o kadar yeni bir şeydir ki, doya doya tadını çıkarma iştahını bastıramaz. Bu zihince küçük ve baskı altından nihayet kurtulmuş insanlar dümenin başına geçtiklerinde, güttükleri hedef de devrimi kendi ölçülerine çekip kendi ruhsal vasatlıklarına indirmek olur.”