Benim kişisel düşünceme gelince, yalnızca mutluluğu, esenliği sevmek çirkindir bile. İyi midir, kötü müdür bilmem, ama bazen bir şeyleri kırıp dökmek de hoştur.
Eskiden kan dökmede bir adalet arayışı vardı ve insanlar öldürmeleri gerekenleri vicdan rahatlığıyla yok ederlerdi. Günümüzde ise, kan dökmeyi iğrenç kabul etsek de , bu iğrençliği Eskiden olduğundan daha çok yapıyoruz.
“Sürekli kitap okuyup film izleyen, kendini geliştirmek için uğraşlarına, hobilerine zaman ayıran insanlar var. Saçma sapan tartışmalara dahil olmuyorlar. Kendi kurdukları dünyada mutlu mesut yaşıyorlar. Var böyle insanlar...”
🎬 Paris'te Gece Yarısı • (2011)
Herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım. Bir de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini… İnsanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini..!
"Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan."
Ah baylar, belki de ömrümde hiçbir işe başlayamadığım, hiç bir işin sonunu da getiremediğim için akıllı sanıyorum kendimi. Varsın, her akıllı insanın olduğu gibi ben de geveze, zararsız, can sıkıcı bir geveze olayım
.. nazar ile niyet mahiyet-i eşyayı tağyir eder; günahı sevaba, sevabı günaha kalbeder. Evet, niyet âdi bir hareketi ibadete çevirir ve gösteriş için yapılan bir ibadeti günaha kalbeder. Maddiyata esbab hesabıyla bakılırsa cehalettir, Allah hesabıyla olursa marifet-i İlâhiyedir.
Kötülükten başka şeyi gülünç bulanlar, çılgınca tutkulardan kötü alışkanlıklardan başka şeyi alaya alanlar, boş insanlardır. Bunların güzel saydıkları da , bizim iyi dediğimiz şey değildir.