Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Delîl Tayşun

Vuheyb b. Verd diyor ki: “Bize gelen bilgilere göre hikmet on parçadır. Hikmetin onda dokuzu susmaktadır. Onuncusu da halktan ayrılarak yalnız yaşamaktadır.”
Reklam
Hz. Ömer (r.a.)’den yapılan rivayete göre, demiştir ki: “Uzlet hayatı yaşamaktaki payınızı alınız.”
Delîl Tayşun
Bir kitabı okumaya başladı
Uzlet - Yalnızlığın Faziletleri
Uzlet - Yalnızlığın Faziletleriİmam Gazali
9.2/10 · 405 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
151 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
El-Münkız Mine'd-Dalal  Dalaletten Hidayete
El-Münkız Mine'd-Dalal Dalaletten Hidayeteİmam Gazali
9.2/10 · 4.257 okunma
Mümin olan bir kimse, günah işlemekte hiçbir zaman ısrarcı olmaz.
Reklam
Sen: “Filan ilim adamı, gerçeği bildiği halde haram yiyor” diye iddiada bulunuyorsun. Onun, o haram olan şeyin, haram olduğunu bilmesi, aynen senin durumuna benzemektedir. Sen de şarabın/içkinin, domuz etinin, faizin haram olduğunu biliyorsun. Dahası sen gıybet etmeninin, yalan söylemenin, söz götürüp getirmenin haram olduğunu da biliyorsun. Sen de bütün bunların haram olduğunu bildiğin halde o haramı işlemekte devam ediyorsun. Bunu işlerken, bu haramı işlemek masiyet değil, Allah’a karşı çıkmak değil anlamında olan bir inancından kaynaklanıyor da değildir. Bunların haram olduğunu bildiğin ve haramlıklarına iman ettiğin halde, işlemeye devam ediyorsun. Bunları işlemenin sebebi, senin şehevi isteklerine yenilmenden ileri geliyor. İşte âlim dediğin o kimse de, senin gibi aynı şehevi istek ve duygulara sahiptir, o da senin gibi onlara yeniliyor. Dolayısıyla onun, senin bildiklerini ötesinde dini konularda, haram ve helal meselelerinde senden çok fazla bilgiye sahip olmuş olması, sözkonusu edilen haramlardan senden daha çok sakınmasını gerektirmez. Nice kimseler var ki, doktorun söylediklerine inanır ve ona güvenir ama yine doktorun onun için öngördüğü perhizlerden sakınmaz. O, doktorun tavsiyesine rağmen yine de meyve yemeye, soğuk su içmeye devam eder durur. Bu kimsenin doktoruna rağmen, perhizlerini bozması, tavsiyeye uymaması, yediklerinin ve içtiklerinin zararlı olmadığını göstermeyeceği gibi onun tıp ilmine inanmadığı ve ona güvenmediği anlamına da gelmez. İşte sözkonusu edilen o âlimin yanılgılarını da bu çerçevede değerlendirmek lazım gelir.
Eğer bu adam derse ki: “Ben falcılık yoluyla olsun, tıp açısından olsun, bazı şeyleri inceledim. Denemelerim sonucu, bunların kimisinin doğru olduğunu gördüm ve içimden de bunun doğru olabileceği kanaatine vardım. Böylece bunların kabul edilemez olmadığını, kaçınılması ve uzak durulması gereken şeyler olmadığını gördüm. Oysa Nübüvvet yoluyla
Delîl Tayşun tekrar paylaştı.
Yarın seni zillet ve rezaletlere mâruz bırakmakla terk edecek olan dünyanın sefahetini bugün kemâl-i izzet ve şerefle terk edersen, pek aziz ve yüksek olursun.
Yalnız benim kesin olarak inandığım ve gördüğüm bir gerçek var. Güç, kuvvet ve kudret sadece ve sadece yüce Allah’ın elindedir. Ben buna kesin olarak iman eden biriyim. Çünkü ben hareket edemezken, beni o harekete geçirdi. Ben bir şey yapamazken, beni işe yönlendiren, işinde kullanan o oldu. Allah’tan öncelikle dileğim, beni ıslah etsin, peşinden de benim aracılığımla ıslah olabilecekleri ıslah etsin ve beni doğru yola yönlendirsin. Sonrasında da benim aracılığımla doğruya erebilecek olanları hidayete yönlendirsin. Bana Hakkı, hak olarak göstermesini ve o hakka uymayı nasip kılmasını dilerim. Bana batılı da batıl olarak göstermesini ve batıldan sakınıp uzak olmayı da nasip eylesin.
Nasıl kesin olarak edindiğim bilgiyi sırf bir şüphe adına terk edebilirim ki?
Reklam
Delîl Tayşun tekrar paylaştı.
Şeriat din demek, dinin ahkâmı demek. Dindar olan bir insan ona karşı olamaz. Bunu herkesin bilmesi lazım; Bir müslüman "Şeriate karşıyım" diyemez.
Sayfa 188Kitabı okudu
586 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.