Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih

Sabitlenmiş gönderi
Ne arıyorsun burada, mutsuz fani, ne sebeple kendi topraklarını terk edip de senin gibilere yasaklanmış olan bu topraklara adımını attın?
Reklam
Bir Yahudi tehciri ihtimali haberi alınır alınmaz birbirleri ile boğuşan milletler bize karşı birleşiverdiler. Protestan, Katolik, Anglikan, Ortodoks, bütün Hristiyanları birbirleri ile çarpıştıran ve 1914-1918 hamursuzunu Hristiyan kanı ile yoğuran Yahudi bankerleri bütün kiliseyi havra menfaati için camiye karşı çevirmeye muvaffak oldular.
Pesah, Fısıh veya Hamursuz Bayramı, bir Yahudi bayramı ve festivalidir. Mısır'da kölelikten kurtarılan İsraillilerin göç hikâyesini anar. Pesah, Yahudi takvimindeki Nisan ayının 15. günü başlar.
Paranın ne büyük kuvvet olduğunu anlamak için ise, yoğun Arap nüfusunu topraklarından süren Siyonist sömürgeciliğini görün. Yüzlerce yıllık gözyaşı, bir külçe altına değmez. Balfur'un bir nutku (
Balfour Deklarasyonu
Balfour Deklarasyonu
), Davud'un bütün mezmurlarından daha tesirlidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
muhteşem
Gözyaşının hiçbir faydası olmadığını anlamak için, Yahudilerin Kudüs'te yüzlerce yıldan beri her cumartesi günü başlarını dayayıp ağladıkları taşı ziyaret ediniz: Yüzlerce yıllık gözyaşı, bu ağlama duvarını bir santim aşındırmamıştır.
Üzümü Arap gündelikçi sıkar ve şarabını semiz Yahudi içer.
Reklam
İsa çivilendikten altmış yıl sonra, Sayda'da dinin bozulduğunu görerek, İsa gibi yiyip içmeye, oturup kalkmaya ve yaşamaya karar veren birkaç kişiyi, bunlar dini bozuyorlar diye asmışlardı. İsa'nın ruhu eğer bugün, içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı?
İnsan, insan olduğu kadar var Yoksa kim hatırlardı çoktan göçenleri ... Utanmayan insan olur mu lan? Altın bir madalyon gibi taşınmalı vicdan
Yarın öbür gün, Arap çeteleri ile sarılacaksınız, Peygamber'in torunları, Ravza'nın yeşil kubbesine kurşun atacaklar. İstanbul elden gidiyormuş gibi telaşlanarak, size Anadolu'nun bağrından Türk yavruları göndereceğiz. Siz, Peygamber torunlarının ateş ve açlık çemberi içinde, bir hurma kurusu bulamayıp deriniz iskeletinize yapışmış ölürken, Anadolu çocukları iskorpitten çürüyüp düşen ağızlarının yaraları içinde kavrulmuş çekirge çiğnemeye çalışarak, yürekten Fatma'nın, Ebu Bekir'in, Ömer'in ve Muhammed'in sandukalarını savunacaklar. Ta Şam'a kadar üç gün üç gece süren demiryolunun iki tarafını Anadolu Türkleriyle kuşatacağız. Arap kesesine Anadolu altını ve Arap kursağına Anadolu'nun rızkını akıtacağız. Şaka değil, İslam emperyalizmi yapıyoruz. Arap cenbiyele- riyle bağırsakları deşilerek, etleri çöl güneşinden kavrulmuş olanlar! Sizler, ey Sarıkamış'ın buzdağı üstünde donmuş olanların kardeşleri, siz hep, pomatlı bir yüz derisinin kapladığı boş bir kafanın içindeki bomboş bir hayalin kurbanları değil misiniz? Sevgili Buhara yavrusu, o hayal dahi, senin yurdunda, babandan on yıl sonra, seni buraya sürüyen kara fikirler uğruna, Rus kurşunları altında parçalanıp ölecekti.
Eski hikâyedir: Kurban Bayramı'nda hatip, Arapça olarak ve makamla, şeriata göre koyunun nasıl yatırılıp kesileceğini anlatıyordu. Sıra arasından bir Arnavut ağlamaya başladı. Yanındaki sordu: —Ne ağlıyorsun? —Baksana, neler söylüyor!
Arapça tükendi, yalan tükenmedi.
Şam, bilakis Cemal Paşa ve karargâh şerefine büyük bir yemek vermek için hazırlanmakta idi. Nutuklar, şiirler, kasideler ve hepsi onun için, hepsi övme yarışı... Biri önce Allah, sonra Peygamber, sonra padişah, sonra siz, diyor; bir başkası önce Allah, sonra Peygamber, sonra siz, diyor; nihayet biri, önce Allah, sonra siz, dedi. Arapça tükendi, yalan tükenmedi.
Reklam
Paris'te her şey unutulmak için eğer on beş gün yeterse, Şark'ta bu, on beş saat bile değildir. Şark'ta ölmemeye bakmalı...
Kinsiz ve kedersiz ölüme gitmek güçtür.
Acaba insanın öldüreceği kimseleri, önceden, sağ olarak, karşısında dizlerine kapatmaktan ve dik boyunlarını eğdirmekten aldığı zevk nedir?
Hiçbir vatan hizmeti, vatana yapılmış olan fenalığı mazur gösteremez
İttihat ve Terakki; Arnavut, Ermeni, Rum ve Arap, bütün azınlıkların milliyetçi ve istiklalci unsurların can düşmanı idi. Cemal Paşa, rahmetli Mahmut Kâmil Paşa hakkında bazı şüpheler olduğunu, Enver Paşa'ya yazarken: Eğer, diyordu; Erzurum cephesinde vatana iyi hizmet ediyorsa hiç kurcalamayalım. Enver Paşa: - Hiçbir vatan hizmeti, vatana yapılmış olan fenalığı mazur gösteremez, vesika bulursanız hemen bana bildiriniz...
Bugünkü Türk kafası, ileri bir kafadır. Bu kafanın şimdiki düşünüşü ile o zamanki Arap meselesi için karar vermek yanlış olur.
Birkaç devlet bir memlekette adam tüccarlığına başladığı zaman, altına avuç açanlar çok olur.
10,4bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.