Yedi adam biri bir gün
Bir bela gördü
Gereğini belledi
Yalvarsa evleri harap kadınlar
Ve ağlayan birkaç çocuk
Kamalar salınsa karnına
Ayrılmaz belalı yanından
Sinemayı yakıp Münire'yi kaçıran Bulgaryalı Ali'nin destanı...
Mustafa Kutlu'nun okuduğum ilk kitabı oldu. Daha doğrusu beni Mustafa Kutlu ile tanıştıran kitap oldu. Kitap, küçük kasabalarda, tren istasyonlarında, yollarda geçen kısa ama aslında upuzun bir hikayeyi anlatıyor. Bulgaryalı Ali gittiği küçük kasabalarda, eşitlikten bahsedip, haksızlığa karşı direnen birisidir. Terkedilmiş bir tren vagonunu bir yuva haline getirip eşi Münire ile birlikte oğlu Mustafa'yı büyütme çabaları. Kısa ama akıcı kitapları severim, uzun hikaye kitabı da öyle bir kitap. Elinize alıp bir solukta okuyacağınız bir kitap. Uzun hikaye filmini izlememe rağmen beni kitap kadar etkilemedi. Kitabı okuduktan sonra filmi izlemenizi tavsiye ederim.
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,7bin okunma
Bir vakte erdi ki bizim günümüz
Yiğit belli değil mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor
Deva belli değil dert belli değil.
Adalet kalmadı hep zulüm doldu
Geçti bu baharın gülleri soldu
Dünyanın gidişi acaip oldu
Koyun belli değil kurt belli değil
Çerh bozulmuş dünya ıslah olmuyor
Fukara ehlinin yüzü gülmüyor
Ruhsati de ne dediğin bilmiyor
Yazı belli değil hat belli değil.