Yalanlamak ve reddetmek için okuma !
İnanmak ve herşeyi kabullenmek için de okuma !
Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma !
Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için OKU !!!
Romandan çok Psikoloji okuması oldu benim için. Psikoloji öğrencilerinin muhakkak okumasını tavsiye ederim. Bilinç akışı tekniği ile yazıldığı için yer yer sıkıldığım noktalar çok oldu. Herkesin Anne ve Baba olmaması gerektiğini gösteren örneklerden birisi olmuş. Bir kere daha anlıyoruz ki, biz ne kadar net ve kararlıysak etrafımızdaki herkes öyle. Çok büyük duygusal bağlılıklar insanın hayattaki en büyük sınavı.
Konu olarak güzel anlatım olarak çok zayıf yanları olan bir kitap okudum. Durumlar arası geçişler ve ruh halleri daha iyi yansıtılabilirdi. Olaylar arasındaki geçişlerde betimlemeler eksik kaldığı için kitaba çok sonra dahil olunabiliyor. Ayrıca sonu da eksik kalmış gibiydi. Bana Billy Milligen'ı hatırlattı. Nedense son zamanlarda bu şekilde romanlar çok yazılmaya başlandı :)
Tek kelime ile insanı yarıp geçen yüreğine öküz oturtan cinsten bir kitap. Sepin'in yaşadıklarına karlı empati yetinizi kaybediyorsunuz. çok çok sevdim herkes okumalı şükretmeli.
Zor bir okuma oldu benim için. Billy'nin zihinleri arasındaki geçişler anlamayı zorlaştırsa da çok iyi bir çeviri yapılmış. Zaten Algernon'a Çiçekler'in yazarı anlatım dili olarak söylenebilecek çok söz yok. Bir insanın yaşadığı acılar neticesinde ne hale gelebildiğini okuyorsunuz. Psikoloji sevenler muhakkak okumalı.
Ahhh bebeğim Dave seni çok özlemişim 😊 Jack, Medilene sizleri hatta kuşkonmaz tahrınızı, sabah kahvelerinizi, akşam yemeklerinizi, tavukları bile 😊
Serinin şu anki son kitabı yine müthiş bir kurguya sahipti. Elimden bırakmadan okudum. Müthiş akıcılıkta ve şüpheye yer vermeyecek şekilde ilerlemesi bu serinin en çok sevilme sebebi bence. Kurguların bu kadar iyi olma sebebi ise yazarın gerçek ajanlarla çalışıyor olması sanırım. Ne boşuna uzatma var ne de soru işareti bırakacak nokta. Sen devam et Dave'i yazmaya John amca biz hep okuruz. Hatta mini dizi yada film birşey olsa da izlesek...
Okuduğum en uzatılmış Psikolojik-Polisiye romandı diyebilirim. Konu çok iyi seçilmiş fakat gereksiz uzatmalar vardı. Anlatıcının sayfalarındaki karışıklık (kiminle konuştuğu ile ilgili) okuru yormaya neden oluyor. İnsanların kendi adalet arayışları içerisindeyken ne kadar siyah tarafları olabileceğini de görebiliyoruz. Bir sistem eleştirisi gibi ama felsefik, psikolojik ve polisiye. Dediğim gibi karışık ve gereksiz uzatılmış, sonu bile doğru düzgün bağlanmamış...
İnsanların göründüğü gibi olmadığını, topluma dayatılan güzel-çirkin, bilgili-cahil, okumuş- okumamış kavramlarının safsata oluşuna şahit oluyorsunuz bir kez daha. Yazar felsefe öğretmeni olduğu için kitap tamamen felsefik kuramlar, sorgulamalar, düşünceler üzerine kurulu bir roman. Karakterlerin iç sesinden toplum analizi ve kişilik analizleri ile dolu.
Felsefe okumayı çok sevemediğim için yer yer sıkıldığım bir kitap oldu. Çünkü felsefe her zaman bana kısa ve net söylenecek şeylerin uzatılmış hali gibi gelir :) Ancak, şunu söylemeliyim, felsefenin yanı sıra verilen örneklerle sanat dolu, edebiyat dolu bir kitap Kirpinin Zerafeti. Öyle ki ; karakterin kedisinin adı bile Lev (Tolstoy).
Kısacası, kimse göründüğü gibi değildir. İnsanları görmeye çalışın. Toplumun sizlere dayattığı değer yargılarına göre değerlendirmeye değil....
Kirpinin ZarafetiMuriel Barbery · Kırmızı Kedi Yayınları · 20207,5bin okunma
Güvensizliğimizi birbirimizle paylaşsaydık, taze fasulye ile C vitamininin, hayvanı besleseler bile yaşamı kurtarmadığını ve ruhu beslemediklerini kendimize kendimize söyleyebilmek için kendi aramızda bir araya gelebilseydik ne kadar iyi olurdu.