Şeyma Sözen

Şeyma Sözen
@_Mecruh
''Okumak İptiladır, Müptelalara Selam Olsun.”
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Yüksek Lisans
620 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
160 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Huzursuzluk
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım. Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,2bin okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
“Sevgi avuç açıp dilenilebilir, para pulla satın alınabilir, armağan olarak sunulabilir sana, sokakta bulunabilir, ama haydutlukla ele geçirilemez. Bu konuda yanlış yol seçmişsin kendine, Samana! Hayır,hayır, senin gibi sevimli bir delikanlı sevgiye böyle yanlış yoldan yaklaşmaya kalkarsa, yazık olur doğrusu.” Eser; kendi benliğine ulaşma yolunda ilerleyen, çeşitli yollardan geçip türlü türlü badireler anlatan Siddhartha adlı bir gencin yaşam boyu yolculuğunu anlatır. Siddhartha’nın asıl amacı kendi içindeki öz varlığını ortaya çıkarmak ve mutluluğuna erişebilmektir. Fakat bunu hep yanlış yollarda arar ve çeşitli hatalara sürüklenir. Önceleri dinine bağlı bir gezgin olan kahramanımızın hatalarından biri de bir yosmaya olan aşkıdır. Fakat bu yosma da kendisine birçok şey öğretir. Bununla da yetinmez parayla pulla işi olmayan Siddhartha ticarete atılır ama kazandığı onca para bile onu mutlu etmeye yetmez. Bunu da kendine bir öğreti kabul edip yeniden yollara düşer. Her yaptığı yanlıştan ders çıkarabilecek kadar bilgeliğe sahip olan kahramanımız acaba gerçek mutluluğun kaynağına erişebilecek midir ? Onu da okuyun ve görün der, keyifli okumalar dilerim.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,8bin okunma
268 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Bir şey olma düşüncesi beni korkutmakla kalmıyor, hasta ediyordu. Çalışmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak, aile kurumunun kafesine girmek, her sabah aynı işe gidip akşam dönmek... Olanaksızdı. Aile pikniklerine katılmak, Noel, İşçi Bayramı, özel günler... Bunlara katlanmak için mi dünyaya geliyorduk? Eser Bukowski’nin otobiyografik romanı olarak kabul edilmektedir. Hatta romanın asıl kahramanı olan Henry’nin isminin Bukowski’nin babasına ait olduğu söylenir. Bu bağlamda okur kitabı okuduğunda şunu anlayacaktır; Bukowski travma dolu bir çocukluk yaşamış ve eserine geçmişini yansıtmıştır. Hatta daha da ileri gidersek babasına olan nefretini kusmak için kötü bir karektere onun adını vermiştir. Romanı okurken Otomatik Portakal ve Çavdar Tarlasındaki Çocuklar adlı kitaplar canlandı gözümde. Hikayelerini benzettim belki de. Bu kitabı onlardan ayıran ise üslubunun daha ağır ve konuşmaların daha çok argo içermesiydi. Eser bunların dışında kadın mefhumuyla da dikkat çekmektedir. Kadının bir objeden farklı olmadığını göstermeye çalışır yazar. Kadının sadece bu yönüyle ortaya çıkarılmasını Bukowski’nin kadın düşkünlüğüne bağlamak yanlış olmayacaktır. Sonuç olarak roman akıcı ve öğretici nitelikte. Asıl temasının ise; “Ailenin kişi üzerindeki etkisi” olduğunu düşünmekteyim. Okumanızı tavsiye eder keyifli okumalar dilerim.
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20126,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
136 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
“İnsan beyni öyle yapılandırılmıştır ki, her ne olursa olsun hiçbir şey oluşturamaz. Ancak dışarıdan elde edilmiş malzemeyi kullanabilir. Sadece bir makinadır ve otomatik olarak çalışır, irade gücü ile değil. Kendi üzerinde hiçbir komutası yoktur, sahibi de onun üzerinde hiçbir komutaya sahip değildir.” Kitap ilk ismiyle cezbetmişti beni. Aldım okudum ve bitirdim. Şimdi iyi ki okumuşum diyorum. Meğer insanın sorgulaması gereken ne de çok şey varmış! Kitap diyaloglarla bezenmiş, yaşlı ve genç iki adamın konuşmasından oluşuyor; İnsanın bir makineden farksız olduğunu söyleyen yaşlı adam ve bu tezi çürütmeye çalışan genç. Farklı bir üslup ve bir o kadar da şaşırtıcı cevaplar. Tez ve antitez çalışması olan bu kitap size sorgulamanın ve şüphenin farklı kapılarını aralıyor. İnsanın makineden farksız olduğunu düşünmeye başlıyor duyguların, mizacın, iradenin doğuştan geldiğine ve iyiliği bile kendi ahlaki yönünüzü tatmin amaçlı yaptığınıza inanıyorsunuz. Her satırda yeni bir düşünce oluşturuyor ve her sayfa çevirişinizde yeni bir tez çürütüyorsunuz. Kitap bitiyor ve aklınızda kalan tek soru : “İnsan nedir ? “ Sorgulatıcı bir üslupla yazılmış ve sizde beyin fırtınaları oluşturacak bu kitabı okurken çok duraklayacak ve farklı düşüncelere dalacaksınız. İnsan bir makine mi yoksa bazı duyguları ve güçleri hayvanlardan ağır basan çok da mükemmel olmayan bir varlık mı ? -Sahi, İnsan Nedir ? Keyifli okumalar dilerim.
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Dedalus Kitap · 201814,9bin okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Acılı bir ruh, yabancı bir diyarda yakınlarından biriyle karşılaşan bir yabancı gibi kendine benzeyen aynı duyarlılığı paylaşan bir başkası ile birleşince huzura kavuşur. Hüzün kalpleri sevinçten ve neşeden daha çok birleştirip yakınlaştırır. Aşk, gözyaşlarıyla yıkandığında saftır, güzeldir ve sonsuzdur! Kırık Kanatlar; otobiyografik olduğu düşünülen, Selma Karami ile Halil Cibran’ın geçmiş aşklarından esinlenildiği tahmin edilen aşk kokulu ve hazin sonlu derin bir kitap. Ayrıca Arap diliyle yazılmış ilk kitaplardan. Kitabı okurken Sadık Hidayet okuyormuşum gibi hissettim. Belki de bunun sebebi ikisinin de aslının doğuya dayanmasıdır. Kitap, insanın her şeyiyle bir bütündür ve coğrafya da bunda çok büyük bir etkendir. Aynı şartlar olmasa da benzer kültürlerden beslendikleri için bu iki yazarın benzer yanlarının olması da gayet tabiidir. Roman, baştan sona aşkla örülmüştür. Toplumun getirileriyle birbirilerini seven iki kişinin kavuşamamaları ve din adı altında yapılan çirkinlikler kitabın ana temalarıdır. Coğrafyanın, yozlaşmanın ve geleneğin insan yaşamı üzerindeki etkisinin çarpıcı bir bakış açısıyla kaleme alındığı bu kitabı zevkle okuyacağınızdan eminim. Keyifli okumalar dilerim.
Kırık Kanatlar
Kırık KanatlarHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20189,5bin okunma
Reklam
408 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
“ Söylesene, “ dedi, “ sence sefil haldeki biri mi, yoksa mutlu biri mi daha iyi adaklar adar? “ “ Mutlu biri elbette. “ “ Yanlış, “ dedi. “ Mutlu biri hayatıyla meşguldür. Kimseye minnet borcu olmadığını düşünür. Ama onu soğuktan titret, karısını öldür, çocuğunu sakat bırak, o zaman dualarını duyarsın. “ Ben, Kirke ; yazardan okuduğum ilk kitap. Gayet akıcı bir o kadar da öğretici. Mitolojik bilginiz az ise kitabın son birkaç sayfasına bir göz atıp kitaba sonra başlamanızı tavsiye ederim. Çünkü yazar kitapta geçen tanrıları hatta bazı insan karekterlerini açıklayıcı küçük bir bölüm hazırlamış. Mitolojinin derinliklerine inecek ve yarı tanrı Kirke’nin hatalarına ve bu hatalarla öz benliğine ulaştığı yollardan birlikte geçeceksiniz. Ayrıca Kirke’nin bu serüvende yaşadığı aşklar da sizi apayrı yolculuklara çıkaracak. Keyifli okullar dilerim.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,6bin okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Çocuğun metaneti orada bulunanların kalbini parçalıyordu. Zaten, bir felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından daha çok korkunç ve ezicidir." Sabahlayan Ali. Öylücülüğüyle tanıdığımız ve kalemi güçlü ender yazarlardan. Topu topu üç romanı var. Ama ne üç roman! Hepsi bir birinden muntazam, her biri ayrı bir şaheser. Yaşadığı yeis dolu hayattan mı yoksa hayal gücünden mi bilinmez yazdığı her şey insanın kalbine işleyecek cinsten. Çok romanı olmamasına karşın yazdığı kitaplar çok bilinenler çok okunanlar arasında. Bu durumu da usta kalemine ve yaşadıklarının kendinde bıraktığı derin izlere bağlamak yanlış olmayacaktır. Romana gelirsek; kitapta olaylar Anadolu coğrafyasını ve onun insanını konu edinir. Daha doğrusu bu çevrede yaşamış insanların körü körüne bağlı oldukları olgular ve bunun hazin sonuçları tüm gerçekliğiyle aktarılır. Paranın gücünün her şeyden üstün olduğu, insanın karekter ve bilgisinin önemsiz olduğu bu coğrafyada masum insanların ilkel görüşler ve basmakalıp düşüncelerin içine hapsedişi anlatılır. Bir eğitimcinin bile toplumun baskısı altında ezilişinin ve boyun eğişinin yürek burkan hikayesi resmedilir. Bir Sabahattin Ali aşığı olarak her kitabı gibi bu kitabını da okumanızı şiddetle tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,4bin okunma
164 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir? Goethe’nin henüz 25 yaşındayken kaleme aldığı, döneminde büyük ses getiren ve şu an tüm dünyaya mal olmuş bir klasik haline gelen muazzam eseri. Dönemin Almanyası’nda bu eser yayımlandıktan kısa bir süre sonra birçok kişide büyük etkiye sebep olmuş ve bu etkilenenlerin çoğu sonlarını Genç Werther’in sonuna benzeterek intihar etmiştir. Romana gelince; Romanın ilk sayfalarından itibaren aldığınız o derin duygu yoğunluğu size romantikliğin kapılarını aralıyor. Romanın ortalarına doğru geldiğinizde bu kanıtlarcasına Genç Werther’in içinde bulunduğu platonik aşk; acıyı, heyecanı ve imkansızlığı bir arada gözler önüne seriyor. Yani eser baştan sona buram buram romantizm kokuyor. Eser akılıcılığıla ve diliyle de bugüne uygun, evrenselliğini hiç yitirmemiş, her nesle hitap edebilecek türden. Aşkın büyüklüğüyle mest olacağınız, aşığın hazin sonuyla hüzne boğulacağınız bir kitap. -Duygularınızı en üst safhalarda yaşamanız dileğiyle, keyifli okumalar.
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Can Yayınları · 2020120,3bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Aşk be Ali, aşktan söz ediyoruz. Aklın bittiği, duyguların başladığı yerden. Aşk çok güçlü bir duygu evladım. Ne yazık ki her zaman da olumlu sonuçlar doğurmuyor. Hanımlar bana kızacak ama aslına bakarsan çoğunlukla acıyla bitiyor. Aşk, gerçekten de çok yıkıcı bir duygu..." Polisiye romanlarını oldum olası sevmişimdir, bu yüzden de bu kitabı okurken hiç sıkılmadım. Birbirinden ayrı üç hikayeden oluşuyor kitap. Bu hikayeleri ortak paydada buluşturan ise hikayelerin tamamında baş gösteren “Başkomiser Nevzat.” Şüphesiz ki eseri eser yapan kişi de Nevzat. İşte bu kahramanın etrafında gelişen faklı olaylar ve en önemlisi cinayetler, gün yüzüne çıkıncaya kadar çeşitli tahminler dönüp dolaşıyor kafanızda. Olay mahalindeymiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Bu da eseri daha canlı tutuyor belleğinizde. Roman genel olarak hemen hemen her okuru sarabilecek şekilde kurgulanmış. Benim en sevdiğim hikaye; kitabın ilk bölümünü oluşturan kısımda anlatılan cinayet öyküsü. Hatta bence kitap, ismini de bu bölümden almakta. Romanla ilgili tek eleştirim ise; bu kadar uzun uzadıya araştırmalar yapan cinayet masasının katile ulaştıktan sonra hikayeyi birden kesmesi ve ardında kalan kişilerin akıbetini okuyucuya aktarmaması olacaktır. Yine de eksisiyle artısıyla eseri okuduğunuz zaman bir kitap okumaktan çok, polisiye bir dizi izliyormuş gibi hissedecek ve öykülerin sonuna nasıl geldiğinizi anlayamayacaksınız. -Kitap polisiyecileri sarabilecek türden. Keyifli okumalar dilerim.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,5bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Bu hayatta insanlar için eşit olan bir şey varsa o da ölmektir !
-...o ağlasın,birlikte ağlayalım,sözleri beni teselli etsin, yüreğim onun göğsünde sakinleşsin ve o benim ruhumu kavrarken ben onun Tanrı'sına kavuşayım.- Acı bir hikaye. Sarsıtıcı günler. Bir Hugo eseri nasıl kötü olabilirdi ki ? Kitabı okuduğunuz andan itibaren istemsizce kendinizi yerine koyduğunuz bir mahkumla baş başa kalıyorsunuz. Mahkumun yaşadığı her an gözünüzün önünde beliriyor. Giyotin sehpasından tiksiniyor, dönemden nefret ediyorsunuz. -İşte, böyle karmakarışık duygulara sizi sürükleyecek ve düşünce dünyanıza kazınacak güzel bir eser. Keyifli okumalar dilerim.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,8bin okunma
Reklam
98 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
“Yalnız ölüm yalan söylemez! Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok eder. Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır.“ Merhabalar. Esere başlamadan önce yazar hakkında biraz bilgi vermenin yararlı olacağını düşünerek yazarı kısaca sizlere tanıtacağım: Modern İran Edebiyatının babası olarak tanımlanan Sadık
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Dorlion Yayınları · 202028,1bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
“...Gözümüzün önünde büyük hazineler olduğu zaman asla göremeyiz onları. Peki, neden bilir misin? Çünkü insanlar hazineye inanmazlar.” Simyacı; Paulo Coelho’nun en çok tanınan ve okunan eseri. Büyük bir nasihatnâme örneği ve müthiş bir bilgi kaynağı. Endülüslü bir çobanın destansı ve felsefik öyküsü... Romanı okuduğunuz andan itibaren hemen her sayfasında biraz duraklama ihtiyacı hissediyorsunuz. Çünkü; her sayfası size hayati bilgiler verilecek şekilde yazılmış. Okurken çok kez şaşırıp kalabilir, çoğu kez de ufak bir tebessümle sayfaları çevirebilirsiniz. Roman, bildiğinizi zannettiğiniz şeylerin asıllarını sizlere öğretmek için hayatın gerçeklerini de önünüze katıp bir yolculuğa çıkarıyor sizi. Bu yolculuktan dönmek de devam edip gerçek hazineye ulaşmak da sizin elinizde. - “Kişisel Menkıbelerinize” ulaşabilmeniz dileğiyle. Keyifli okumalar dilerim.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,2bin okunma
484 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Serenad !
“Bir gün dediklerimi değil, demek istediklerimi anlayacak bir erkek çıkmayacak mı karşıma! Hava kötü dediğimde sadece havadan söz etmediğimi anlamak bu kadar mı zor? İlle de ben bu hayattan bıktım, türünde sözler mi etmeliyim? Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz sarıl bana dedikten sonra sarılmanın ne anlamı kalır? Olmayacak duaya amin deme duygusunu yaşıyorum sürekli.“ Livaneli ! Günümüz edebiyatının en iyi yazarlarından şüphesiz. Ve onun harikulade eseri olan biricik başucu kitabım : Serenad. Eser; Yıllar sonra ABD’den İstanbul’a gelen Profesör Maximilian Wagner ve İstanbul Üniversitesi Halkla İlişler sorumlusu Maya Duran’ın ilk karşılaşmalarından itibaren yaşadıkları serüvenlerini konu edinir. Bu iki kahramanımızın arasındaki ilişki bir dostluktan çok daha öte fakat aşk olarak adlandırılmayacak kadar da farklıdır. Giderek bir mıknatıs görevi gören bu beraberlik onları birbirlerine daha fazla yakınlaştırır. Artık birbirlerine görünmez sevgi bağlarıyla bağlanmışlardır. Adı her ne olursa olsun aralarındaki bu bağ onları hayat boyu birbirlerine sadık kılacaktır. Eseri elimden bırakamadan çok büyük bir zevkle okudum. Son zamanlarda çok güzel kitaplar okumuş olsam da Serenad beni diğerlerinden daha çok etkiledi. Tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz bu kitabı bir an önce ellerinize almanızı diler keyifli okumalar dilerim.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,9bin okunma
164 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
-Yalnızdım, kendi dünyama hapsolmuştum, diğerleriyle iletişim kuramıyordum; varlığımı onların varlığından ayıran, beni onların hayatı ve faaliyetleri dışında tutan camdan bir duvar vardı sanki. Otobiyografik romanlarla aranız nasıldır ? Ben çoğu romandan daha çok severim. Yazarlardan, hayatlarında daha çok şey barındırdığı içindir belki de bu düşüncelerim. Bu bakış açısı diğer romanlara bakışımı değiştirir mi ?Hayır. Tabi ki hiçbir eser yazarından bağımsız düşünülemez fakat her eser de yazarını birebir yansıtmayabilir. Sol ayağım, yazarın gerçek hayatını yansıttığı aynı zamanda sol ayağıyla kaleme aldığı ilk eser. Beyin felçli olarak doğan yazarın öz yaşam öyküsü de olan bu kitapta Christy; sadece sol ayağını kullanabilen, zihinsel engelli olarak tanımlanan bir çocuktur. Zamanla annesinin büyük desteğiyle zihinsel engelli olmağını sadece fiziki yetersizliği bulunduğunu ortaya koyar. Büyük mücadeleler sonrasında kendi hayatını ele aldığı ve sadece sol ayağını kullanarak yazdığı bu çarpıcı eseri ortaya koyar. Christy vermiş olduğu bu mücadeleyle kasabada bulunan kendi gibi felçli birçok çocuğa da umut ışığı olur. Çok severek okuyup bitirdiğim bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.
Sol Ayağım
Sol AyağımChristy Brown · Nokta Yayınları · 200678,3bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"...bende ona iyi olup olmadığını sordum. "Suya gömülmeye devam ediyor," dedi. Çölde bir lütuf, okyanusta bir lanet." Aynı Yıldızın Altında; Farklı,fantastik, açık ve ironik söylemlerle dolu büyüleyici kitap ! Roman, 16 yaşında kanser hastası olan Hazer adında bir gencin hikayesini anlatıyor. Genç kız bir tıp mucizesi ile biraz daha uzun yaşama umudu elde etmiş ve ailesi tarafından destek gruplarına gönderilerek biraz daha hayata tutunması amaçlanmıştır. - Hazer, destek grubuna gittiği günlerin birinde Augustus ile tanışır ve ondan hoşlanmaya başlar. Tabi bu ilgi karşılıksız değildir. Bu ikilinin yaşam mücadelesi ve ölmeden önce gerçekleştirmek istedikleri sıra dışı hayaller okuyucuların kalp ritimlerini değiştirecek niteliktedir. Aynı Yıldızın Altında, aşk hikayelerini konu edinen kitapları okumayı severler için mükemmel bir seçim olacaktır. Büyük bir zevkle okudum ve oldukça etkilendim. Sizlere de keyifli okumalar dilerim.
Aynı Yıldızın Altında
Aynı Yıldızın AltındaJohn Green · Pegasus Yayınları · 201723,2bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
"- Santiago, yavrum, neyin var? - Beni öldürdüler, Wene Hala." Kolombiya asıllı yazar Gabriel García Márquez 'in 1982 Nobel Edebiyat Ödülünü de kazanmış olan polisiye – macera türündeki en sevilen romanıdır. Márquez’in çocukluğunda yaşadığı küçük kasabada meydana gelen, tüm kasabanın bu cinayetin işleneceğini bildiği ama hiç kimsenin de engel olmak için bir şey yapmadığı namus cinayetini konu edinmektedir. Roman, ana karakter olan Santiago Nasar’ın arkadaşı ağzından aktarılmakta. Romanı okuduğunuzda sadece cinayete kurban giden bir genci değil toplumun ahlak ve düşünce yapılarını da tanımış olacaksınız. Peki halkın takınmış olduğu bu ahlak mefhumu kime ve neye göre belirlenmiştir ? -Yazar bu sorunun cevabını da biz okuyuculara bırakmış. Bana kalırsa yazar romanında toplumun trajedisini bir cinayet üzerinden okuyucuya aktarmayı hedeflemiştir. Ve bence bunu yaparken de oldukça başarılı bir dil kullanmış. Örneğin, ana karakterin masum olduğu tüm kasaba tarafından biliniyor olmasına rağmen bu cinayet engellenememiştir. Sonuç olarak; Marquez’den okumuş olduğum bu ikinci eser en az ilki kadar beni etkilemiş oldu. Romanın benim için tek kusuru çok çabuk bitmesi oldu. Okunmasını tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,4bin okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
-Babam isyancıydı. -Neye karşı? -Aptallığa, zevksizlige ve kireçlenmiş beyinlere karşı. Amin Maalouf. Eşsiz yazar ve yorumcu. Yazarın daha önce bir kitabını okumuşsanız, başka kitaplarını da araştırmadan edemiyorsunuz. Benim de Doğu’nun Limanlarıyla tanışmam bu vesileyle oldu. Yazarın üslubu, dili ve eserlerindeki kurguları birbirleriyle o kadar özdeşmiş ki ürünlerini okurken kopukluk yaşamıyorsunuz. Bu romanda ise; ana karakter olan İsyan’ın geçmişte yaşadıkları, yıllar sonra onu araştırmaya başlayan bir kişinin yazdıklarıyla okuyucuya aktarılmış.Ve yazar bazı soruları cevapsız bırakarak okuyucuda merak uyandırmaya çalışmış. Bu da eseri daha çarpıcı hale getirmiştir. Zevkle okuyabileceğiniz tarihle harmanlanmış güzide bir eser. Keyifli okumalar dilerim.
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,2bin okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
“Kadınlar sıradan bir beğeninin altında her zaman daha fazlasının yattığını düşünmeye meyillidir." Eser yazıldığını dönemi, o dönemin toplumsal yapısını, insanların dönemin etkisi altında nasıl benliklerinden soyutlandıklarını anlatıyor. İngiltere’de 18.yy zamanı romana neredeyse olduğu gibi aktarılmış; Yaşam stilleri , evlilikleri, gece eğlenceleri , sınıfsal farklılıklar vs. Eserin bir kadın tarafından yazılmış da olması kadın karakterlerin ön planda olmasını ve olaylara şekil vermesini sağlamış. Ve yaşanan olaylar silsilelerine rağmen eğrisiyle doğrusuyla dik duruşlu kadınlar çıkarır yazar karşımıza. Bu yönüyle esere de feminist açıdan bakmak gayet tabii olacaktır. Kitabın konusuna gelince; Kitap taşralı bir babamın kızı olan Elizabeth Bennett ile zengin ve köklü toprak sahibi Darcy’nin ilişkisini anlatır . Başlarda kitabın isminin asıl hakkını verecek olan kısımları yer alır. Birbirini ilk başlarda iyi tanımayan bu iki karakter birbirlerine karşı fazlaca önyargılı davranılar. Hatta Darcy’in karakteristik özelliklerinden biri de aşırı gururlu olmasıdır. Fakat bunca olumsuzluğa rağmen eser mutlu sonla bitiyor. Yazarın amacına kendimce değinecek olursam ; kitabın adından da anlaşılabileceği üzere önyargının ve gururun insan hayatı üzerindeki olumsuzluklarını zannımca okuyuculara aktarmak olacaktır. Romanı genel olarak beğendim. Akıcı ve merak uyandırıcı bir kitap. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar...
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202375,3bin okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
“İnsan insan mıdır, yalnızca yiyip içmek ve uyumakla geçiriyorsa hayatı?” Shakespeare ! İngiliz edebiyatının en önde gelen yazarlarından. Hamletse en çok bilinen eserlerinden şüphesiz. Ve bu bilinmişliğin hakkını sonuna kadar vermiş nadide kitaplardan. Kitabı hakkıyla okuyamayanlar bu eseri bir aşk oyunu olarak adlandırabilirler fakat eser intikamla bezenmiş bir tragedyadır. Hamlet; Danimarka kralının oğlu. Babasının şüpheli ölümünün sebebini bir hayalet tarafından öğrenip, intikam hırsıyla dolmuş bir karakter . Bu hırsla babasının ölümüne sebep olan amcası ve babasının katiliyle evlenen annesinden intikam almak için planlar yapar. Yaptığı bu oyunlar sonunda Hamlet, emeline kavuşmuş olsa da kendi sonunu kendi elleriyle hazırlamaktan maalesef ki kurtulamaz. Sonuç olarak; bu kitabı da bitirdikten sonra bir kez daha anladım ki günümüz eserlerinin hemen hemen hiçbiri bundan yüzyıllar önce yazılmış -en kuytu köşede sıkışıp kalmış- yazıların bile vermiş olduğu hazzı vermekten ne yazık ki yoksunlar. Keyifli okumalar dilerim.
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202044,7bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
+ Nen var Zeze? - Hiç. Şarkı söylüyordum. + Şarkı mı söylüyordun? - Evet. + Öyleyse ben sağır olmalıyım. "İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim." Vasconcelos’un en ünlü eseri. Birçok ülkede çevrilmiş ve çok sayıda satmış nadide kitaplardan. Okurken çok kez duygu değişimi yaşayacaksınız; çoğu sayfanın başında yüzünüzde kocaman gülümsemeler belirecek fakat sayfaların sonlarına doğru o gülümsemeler yerini gözyaşlarına bırakacak. Kitap , haylaz bir çocuk olan Zeze’nin küçük bedenine sığdırdığı kocaman dünyasını konu edinir. Zeze, oldukça yaramaz fakat bir o kadarsa duygusal, hassas ve zeki bir çocuktur. Henüz beş yaşında olmasına rağmen etrafına büyük bir duyarlılıkla yaklaşır. Bunca güzel huyuna rağmen bir türlü durduramadığı yaramazlığı ne yazık ki onun yanlış anlaşılmasına sebep olur. Kısacası küçük Zeze’nin büyük dünyası bizlere farklı kapılar aralar ve bir çocuğun gözünden hayatı görmemizi sağlar. Büyük-küçük herkese hitap eden bu kitabı okumayanların okunacaklar listelerine ekleyip en kısa zamanda okumalarını tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,3bin okunma
375 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
“Ben, Hasan, tartıcıbaşı Muhammed’in oğlu, ben, Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papanın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrika diye anılıyorum, ama Afrikalı değilim, Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Granadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim. Yolların oğluyum ben, ülkem
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,2bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
“Suskunluğun siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dalgıç gibi yaşıyordu insan, kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiç bir zaman yukarı çekilmeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta.. Duracak, görecek, hiçbir şey yoktu, her yerde ve sürekli ve sürekli hiçlikle çevriliydi insan, boyuttan ve zamandan
Satranç
SatrançStefan Zweig · Bilgi Yayınevi · 2016236,4bin okunma
Reklam
632 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“Seni -senin gibi garip, başka bir dünyadan gelmiş birini- canımdan çok seviyorum. Sana -senin gibi fakir, içine kapalı, ufak tefek ve basit birine- beni eşin olarak kabul etmen için yalvarıyorum.” Uzun zamandır okumayı düşündüğüm sonunda okumayı başardığım bir kitap. İyiki de okumuşum diyorum şimdi. Aşk romanlarını çok sevmemekle birlikle bayıla bayıla okudum kitabı. Muazzam sürükleyici ve bir o kadar da acıklı bir aşk hikayesini anlatıyor. Yazarın kendi yaşamından da alıntıların olduğu bu klasik roman, gerçekten yazıldığı çağdan bu yana birçok kişi tarafından takdir görmüş ve hala okunmakta. Yani kitap almış olduğu klasik adının hakkını fazlasıyla veriyor zannımca. Son olarak şunları söylemeden geçemeyeceğim; eğer ille de bir dünya klasiğinden başlamak istiyorsanız ve sizi gerçekten bambaşka diyarlara götürmesini amaç edindiyseniz Jane Eyre sizin için mükemmel bir tercih olacaktır. Keyifli okumalar dilerim.
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Merhabalar . Kitabı çok övüldüğü için alıp okumak istemiştim. Dün başladım ve bitirdim. Kitabın sayfa sayısının çokluğuna bakmayın o kadar gereksiz süslerle ve resimlerle dolu ki kitaba ilk bakıldığında bir roman bile sanılabilir. Açık konuşmak gerekirse bir şiir kitabı olmasına rağmen beni oldukça sıktı ve sürükleyiciliği yok denecek kadar az. Kitabın ilk sayısının 500.000 satmış olması da ayrıca şaşırttı beni. Bu da bizi maalesef acı gerçekle karşılaştırıyor. Ülkemizde kitabın içeriğinden çok dış kapağının güzelliği dikkat çekiyor, popülerlik bilginin önüne geçiyor her zamanki gibi. Diyeceğim şu ki ; size bilgi aşılayabilecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum fakat yine de okunmayacak bir kitap demek yanlış olur, her insan aynı bakacak değil ya! Belki benim göremediğim çok şeyi görebilirsiniz yine de tercih sizin . Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar.
Elif Gibi Sevmek 1
Elif Gibi Sevmek 1Hikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 201713,5bin okunma
Resim