Bir şeyi anlamayıp inkar ettiğinizde o şeyin esaretinden de kurtulamazsınız.
O yüzden başımıza gelen her şeyin bir bahane olabileceğini önce anlayın.
Hatta söylenen her şeyin koca bir yalan olabileceğine bile kendinizi hazırlayın.
Nüfus planlamasından tohumları ele geçirmeye, yapay zeka ile yapılabilecekler den dijital para ve insanı kontrol etme sistemlerine kadar her devrim, esaslı bir korkuya ihtiyaç duyar.
Belkide halkın halktan başka dostu olmadığını ve devletleri bile kurtaran, var edenin bizler olduğumuzu hepsine, uyanarak, inanarak ve dik durarak bizler öğretmek zorundayız.
Dünyadaki salgının, iklim krizlerinin, kıtlığın ve tüm kaosun "Büyük Sıfırlama" denen devasa sürecin bir parçası olduğunu ve her şeyin daha yeni başladığını anlamamız lazım.
Onlar,ille de kendilerine meleklerin ya da bizzat Rabbinin gelmesini veyahut da Rabbinden birtakım işaretlerin gelmesini mi bekliyorlar? Ancak bilsinler ki, Rabbinden birtakım işaretlerin geleceği günde inanmak, daha önceden inanmamış ya da inancında bir hayır kazanmamış kimseye bir yarar sağlamaz.
De ki: O halde bekleyin! Kuşkusuz biz de beklemekteyiz.
(En'am suresi, 158)
Hem onlara: "Yeryüzünü fesada vermeyin." denildiği zaman " Biz ancak ıslah edicileriz." derler
Dikkat edin! Doğrusu onlar ortalığı fesada verenler onlardır. Fakat bilinçleri yok ve bunun farkında da değillerdir.
(Bakara suresi 11-12)
Ayetlerimizi yalanlayanlar, onları kabulde büyüklük taslayanlar ve yüz çevirenler var ya , işte onlar, cehennem ehlidirler, onlar orada ebedî kalacaklardır.
{A'râf suresi, 36}