Demet

Demet
@__kevok__
Bakabiliyorsan, gör. Görebiliyorsan, fark et.
Reklam
Ve dönüp oradaki heriflere diyeceğim ki: "Burada ölen yalnızca benim bedenimdir, ki zaten ölümlüydü,ölecekti. Ama düşüncemi öldüremeyeceksiniz, ölmeyecek,yaşayacak," diyeceğim.
Umut mu? Umut her zaman var. Umutsuzluk diye bir şey yok.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gerici sınıfların en güçlü iktidarıdır faşizm.
More Nostrum*
En uzun koşuysa elbet Türkiye'de de Devrim O, onun en güzel yüz metresini koştu En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak... En hızlısıydı hepimizin, En önce göğüsledi ipi... Acıyorsam sana anam avradım olsun, Ama aşk olsun sana çocuk, AŞK olsun!
*More Nostrum: Bizim Deniz ( Latince).
Reklam
Hüzün, gerçek acıların izdüşümüdür bence #Erdal ÖZ
Herkes ne zaman ölür elbet gülünün solduğu akşam #TURGUT UYAR
Yine o tekdüze, birbirine benzeyen günlerden biri daha derdi tasasıyla başlıyordu.
İktidara gelişlerinin birinci haftasında ülkenizin aydınlarının fermanını çıkarmışlar, çoğunu tutuklayıp hapishanelere atmışlar.
Kendi milli bayramlarınızı kutlayamiyordunuz. Egemenleriniz bayramlarınızı, "Cumhuriyetin birlik ve beraberliğinin esenliği için" yasaklamislardi. Cumhuriyetin birlik ve beraberliğine can feda olsun!.. Çaresiz kalmıştınız. Bu palavralara boyun eğmeniz gerekiyordu.
Sayfa 20
Reklam
İnsan neden böyle? Neden çabuk alışıyor bir şeylere?
Sayfa 12
Dedi ki o: Yoruldum insan olmaktan İnsan yorulur bazen insan olmaktan
Tarih yaşıyor. Tarih bizim görmediğimiz, göremediğimiz ya da görmek istemediğimiz yerlerde; yüreklerde, bilinçlerde, ağıtlarda, şarkılarda, deyişlerde yaşıyor.
Sayfa 20
Haklarında verilmiş bir mahkeme kararı bile yokken 33 yoksul Kürt köylüsü 28 Temmuz 1943 günü tan vaktinde, Sefo Deresi'nde , sorgusuz-sualsiz kurşuna dizilmiş insanlık adına bir vahşet işlenmiştir. O gün, sabahın o saatlerinde kurşuna dizilen yalnızca 33 Kürt köylüsü değildi. 33 candı, 33 umut, 33 sevda, 33 özlem... 33 İNSAN... Gözü dönmüş ırkçılığın yön verdiği bu keyfi katliamın üzerine bir giz perdesi çekilmek , böylece gerçekler karanlıkta boğulmak istendi. Katliama gülünç gerekçeler hazırlandı. Yalan beyanlar alındı, sahte belgeler düzenlendi. Bilinçler karartılır, gerçekler karanlıkta tutulur sanıldı. Ama olmadı; mızrak çuvala sığmadı. Aradan altı yıl geçtikten sonra yasak perdesi aralandı. Mahkemede hesap soruldu. Suçlular cezalandırıldı. Olay bu yönüyle kapanmış sayılabilirdi. Ancak beni, insanların mahkum olması değil, anlayışların mahkum edilmesi ilgilendiriyor. Tek tek kişilerin, özünde bir kurban olan katillerin değil, bir bütün olarak sistemin ve ona egemen olan ırkçı, inkarcı ve imhacı zihniyetin mahkum edilmesidir önemli olan...
495 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.