Yanyanayız.
Yalnız...
Ve dünyanın ortasında...
...
Kalabalıktan örülmüş bir dairedeyiz.
El yordamımız, kıpırdayan her şeyi çeperlerinden tanımakla dolduruyor vaktini.
Körlüğü tutkulu bir gayretle bütün vadilere yayıyoruz.
Bütün mütenâ serinlikleri tek tek kaybediyoruz.
Bu fâsit yürüyüşü engellemeye ne niyetimiz yetiyor, ne de
Benim sesim insana dokunmazsa çıkamaz. Dokunduğu insanın yarasını harf harf iyileştirmezse, güzelleştirmezse çıkamaz. İnsanı aşkla ve özgürlük duygusuyla kucaklamazsa çıkamaz. Bütün bir doğayı insanın varoluşuna sığdırmazsa çıkamaz.Temel var oluş hakları nedeniyle acı çeken bir insan varsa, sesim onun acısını taşımazsa çıkamaz. Bu dediklerimi şiirimle ne kadar başardım bilemem de en azından canıma mutluluk ya da mutsuzluk düşüren temel tutamaklarım bunlardır.
Masa Dergi /Şükrü Erbaş
Kusurlarım vardı benim de herkes gibi. Senelerce kusursuzlaşmaya çalıştım.
Lakin kusursuz oldukça herkese benzedim. Oysa eksikliğimmiş beni farklı yapan.
Anlam kusurdaymış.
Sinan Sülün
İki parmağımın ucuyla havaya kaldırıp altına üstüne iyice bakıyorum. Küfler sihirli tozlar gibi etrafa saçılıyor. Kokusundan burnumu kapattığım bu portakalın hayatını düşünüyorum. Yaşamına güneyde bir portakal bahçesinin ılıman ikliminde başlamış bir portakal... Yaşı; bir mevsim... Medenî durumu; çürük... Hobileri; babaları tarafından kabuklarıyla dilimlenerek yedirilirken küçük çocukların dirseklerinden akmak... Ölüm nedeni; bilinmiyor, intihar şüphesi var.
Portakal
Küçük, büyük insanlar tanıdık birlikte, tanıdıkça hak verdiğimiz bir sürü başkaları... Az insanlar, huzurdu, çokları üzecek biliyorduk. Ben az dedikçe , sen kalabalıkları seçtin, üzdüler, üzüldün çoklarını da sen üzdün
Mektup
Kimliksiz sevebilmeliydik. Yalın... Çırılçıplak... Takınmadan hiçbir kimlik, kuşanmadan sıfatlar...
Mesela, sadece güzel gülebildiği için bir kadını. Sokak köpeklerine merhamet gösterdiği için bir adamı.
Yaşar Kemal bugün Türkçeye en çok sözcük kazandıran yazarlardan biridir. Romanları için köy romanı tabiri kullanılıyor oysa Yaşar Kemal şive bile kullanmamıştır romanlarında, onun insanlarının hiçbiri köylü gibi konuşmaz; Zülfü Livaneli'nin deyişiyle "Yaşar Kemalce" konuşur.