Büşra

Sabitlenmiş gönderi
Velî: "- Hiçbir günah, günaha hor bakmaktan büyük olmaz." Ama bu demek değil ki, günah işlensin; günahtan korkmak da, demek değildir ki , Allah'ın rahmetinden uzak düşülsün... Her şey, had, âhenk, kıvam ve muvazene meselesi...
Reklam
Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir ..
Büşra tekrar paylaştı.
Ey islâm ülkeleri Birlik sizin ana ilkenizken Paramparça oldunuz Niçin ve neden ......

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Huzeyfe (Radıyallâhu Anh)
rukû ve secdeyi tamamlamayan bir adam görünce ona: "Kaç senedir bu namazı kılıyorsun" dedi. O: "Kırk senedir!" dedi. Huzeyfe (Radıyallâhu Anh) da: "Sen hiç namaz kılmamışsın! Eğer bu namaz üzere ölecek olsan, Allâh-u Teâlâ'nın, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) i yarattığı fıtrat (olan İslâm) dan başkası üzere ölürsün..."
... ta dil-i erkâna riâyet etmeyenin namazı, geçmiş günahlarına keffaret olmaz. Bir namaz günahımızı sildirmeyecekse, ya neyimize yarayacaktır.
Reklam
"Her kim namaz kılar da, her uzva ondan hakkını vermezse namazını bitirinceye kadar o uzuv ona lânet eder."
(İsbahânî, et-Terğîb, no:1898, 2/776; Abdülkadir-i Geylânî, el-Gunye, 2/193Kitabı okuyor
en az bir sübhanallâh denilecek kadar belini hareketsiz tutmayan kimsenin namazı yoktur. Cumhûrun görüşü de budur.
(Kıldığı halde)'hiçbir namazı bulunmayan' kimse ise kılarken horoz gagalaması gibi gagalayan (hızlı kılan), rukû'unu ve secdesini tamamlamayan kişidir. İşte onun namazı eski elbise gibi dürülecek ve sahibinin SURATINA ÇARPILACAKTIR. Böylece ona: 'Sen namazını korumadığın gibi, Allâh da seni korumasın!" denilecektir."
(Abdülkadir-i Geylânî, el-Ğunye, 2/191)Kitabı okuyor
İmâm-ı Cüveybir, Dahhak (Radıyallahu Anh)'a:
" Hayızlı, nifaslı, yolcu ve (hastalığından dolayı) uyuyan kişinin Kadir Gecesinden nasibi var mıdır? diye sorduğunda, o: "Evet! Allâh-u Teâlâ kimin (müsait zamanlarında yapmış olduğu) amellerini kabul etmişse, elbette ona Kadir Gecesinden nasibini verecektir."
Amir ve Hasen ibni Hurr (Radıyallahu Anhuma):
"Kadir Günündeki amel, gecesindeki amel gibidir. Zira günü gecesi gibi, gecesi de günü gibidir." demişlerdir.
(İbnü Ebî Şeybe, el-Musannef, 2/515, 14/23, 24)
Reklam
Abdullah ibni Ebî Katâde'nin, babasından (Radıyallahu Anhum) rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Hırsızlık bakımından insanların en kötüsü, namazından çalan kimsedir." buyurdu. Bunun üzerine: "Yâ Rasûlallah! Namazından nasıl çalar?" dediklerinde: "Rukû'unu ve secdesini tamamlamaz." buyurdu.
(Ahmed ibni Hanbel, el- Müsned, no:22705, 8/386; Hakim, el-Müstedrek, no:835, 1/353; Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübrá, Salât: 476, no:3996, 2/559; İbni Huzeyme, es-Sahih, 1/332; Dârimi, Salát:78. 1/305; Muvatta, Sefer:72; Hafız Münziri, et-Tergib ve'tKitabı okuyor
Enes ibni Mâlik (Radıyallahu Anh) şöyle anlatmıştır:
Bir kere Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem mescide çıkmıştı, orada rukū'unu ve secdesini tamamlamayan bir adam görünce: "Rukû ve secdeyi tamamlamayan bir adamın namazı kabul edilmez" buyurdu.
(Ztyáüddin el Makdisi, el-Ehadisü'l-muhtára, no: 2131, 6/132)Kitabı okuyor
Rasûlüllah (S.A.V.) başını rukû' dan kaldırdığı zaman:
"Ey Rabbimiz! Gökler ve yerler dolusu ve onlardan sonra (Arş ve Kürsi gibi) dilediği(n) şeyler dolusu Sana hamdler olsun. Ey (sonsuz) övgü ve ululuk sahibi! Sen kulun söylediği hamdlere hakkıyla lâyık olansın, zaten hepimiz Senin kulunuz. Ey Allâh! Verdiğine hiçbir engel yoktur, engellediğini ise verecek hiç kimse yoktur. Zenginlik sahibine, Senin katında zenginliği yaramayacaktır. (Ancak salih ameli faydalı olacaktır.)" derdi
(Müslim, Salāt:40, no:477, 1/347; Ebû Dávúd, Salát: 139, no:846-847, sh:130-131: Birgivi, Mu'addilü's-salat, sh:46-47)Kitabı okuyor
Nitekim ulemânın beyanına göre: "Her şeyin bir efendisi vardır;
a) Alemlerin Efendisi Muhammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)'dir. b)Beşerin efendisi Adem (Aleyhisselam)'dır c)Acemin efendisi Selmân-ı Fârisî (Radıyallâhu Anh)'dır. d)Rumların efendisi Suheyb-i Rûmî (Ra- dıyallahu Anh)'dır. e) Habeşlilerin efendisi Bilal-i Habeşî (Radıyallâhu Anh)'dır. f)Şehirlerin efendisi, Mekke-i Mükerreme 'dir. g)Vadilerin efendisi Kudüs vadisidir. h)Günlerin efendisi Cuma günüdür. i)Gecelerin efendisi Kadir gecesi'dir. j)Kitapların seyyidi Kur'ân-ı Kerîm'dir. k)Kur'ân'ın efendisi Bakara Sûresidir. l)Bakara'nın efendisi Ayete'l-Kürsî'dir. m)Taşların efendisi Hacer-i Esved'dir. n)Kuyuların efendisi Zemzem kuyusu, p)Asaların efendisi, Asây-ı Mûsâ, r)Balıkların efendisi Yûnus (Aleyhisselam)'ın balığı, s) Develerin efendisi Sâlih (Aleyhisselám)'ın devesi, t)Merkeplerin efendisi Burak, u)Mühürlerin efendisi, Süleyman (Aleyhisselâm)'ın mührü, v)Ayların efendisi Ramazan ayı'dır.
...kendi nefsimize, kendi vicdanımıza müracaat edelim, vücudumuzun bütün zerreleri, hücreleri, vicdanımızın bütün duyguları, sanihaları şanı pek azim bir Allahın, bizleri yaratan, yaşatan, merzuk eden bir Hálikın varlığına daima şahadet edip durmuyor mu?
Allâh-u Te'âlâ'nın
(ر) Rıdvânullâh: Rızası (م): Muhâbâtullâh :Lütfu ( ض) Damânullâh:Güvencesi (ا) Ülfetullâh:Ülfeti (ن) Nûrullâh:Nûru