Bir model eksik olsun araban
Bir tatilin eksik olsun
Belki o zaman bir şeyleri artırırsın
Belki Allah'ı da kendine inandırırsın
Anlatamıyorum bir türlü
Benim rengim bana,
Bilmem, ben size boyanamıyorum..
_sekizinciadam_
‘Mü’min kimse günahlarını hayalinde öylesine büyütür ki sanki kendisi bir dağın eteğinde oturuyormuş da dağ üzerine çökecekmiş zanneder. Günaha düşkün kimse ise günahlarını burnunun üstüne konan ve biraz uçacak sinek gibi görür.’
Eyüp sabrım yok benim. Sabredin demeye hakkım da yok. Meryem gibi susmadım ben. Hiç böyle aşağılanmadım. Yusuf da değilim. Öylesi hâya yok bende. Hamza gibi cesur olamam. Hesaplarım var. Hızır kadar güvenmedim hiç Allah'a.
Benim sadece meylim var.
Kast etmeye kastım,
Murad etmeye ben
Ancak ar duyarım..
Zannediyorlar ki bir prens veya prenses gelecek ve onları mutlu edecek. Niye bu kadar et gösteriliyor? Bir yerden ilgi alıp özgüveni yükseltmek için. Kronik bir mutsuzluk hali ve basit hazlar üzerinden bunu örtme çabası. Sağlayıcı bir moron olmayı kabul ediyorsanız bu sizi az bir süre olsa da tatmin edecektir. Ama zaman geçtikçe köpük gidecek ve bulanık su muhakkak ortaya çıkacaktır. Sonunda kadın barbie bebeğinden, erkek oyuncak arabasından usanacaktır. Değişen tek şey hevesin boyutudur. Malesef kadın ve erkeğin rolüyle oynanmış, evlilik kurumu yıpranmış, ortada toplum diye bir şey kalmamıştır. Desinler diye yaşanan hayatlar "yaşanamadan" son bulmaktadır..
Mearic Suresi 5/16:
Sen güzel bir şekilde sabret. Şüphesiz onlar o azabı uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görmekteyiz. O gün gökyüzü erimiş maden gibi olur. Dağlar da atılmış yüne döner. Hiçbir samimi dost, dostunu sormaz. Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Günahkar kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister. Fakat ne mümkün! Bilinmeli ki o alev alev yanan, derileri kavurup soyan bir ateştir.