"Balo sadece büyük bir dans değil. Gençliğin verdiği güvensizliklerden kurtulup gerçek benliğimize kavuşmanın ve yerini alacağımız büyüklerin dönemine atacağımız bir adım."
Sen insan görünümlü bir şeytansın, dedi Sheba kendi kendine. Mutsuzluk için özel bir yeteneğin var. Nerede olursa olsun nasıl acı çekilmesi gerektiğini biliyorsun. Kendini bu tuzaktan kurtarabilirsin ve her şey yine eskisi gibi olur.
"Bana neden öyle bakıyorsun?"
"Ne gibi?"
Carys biraz sersem bir ifadeyle gülümsedi. "Beni aylardır görmemişsin gibi."
"Senelerdir görmemişim gibi geliyor."
"Kimseyi yanımda tutacak güce sahip olduğuma inanmıyorum. Aşık olduğum insanı ne kolundan yakalayıp yanımda tutabilirim ne de benimle kalmaya ikna edebilirim. Çünkü ben bir insanın, benim için benimle kalmak isteyeceğine inanmıyorum. Ama benim de elimden bir şey gelir. Diğer arkadaşlarımız gibi, onu yanımdan ayırmam deme cesaretini gösteremem ama ben daha cesur bir harekette bulunabilirim. Ben beklerim, bir ay da beklerim, bir yıl da beklerim, bir ömür de beklerim. Benden ne kadar uzakta olduğu umurumda olmaz, mesafeleri görmem bile. Bir gün yanımda olacağını biliyorsam kilometrelerin hiçbir önemi kalmaz... Hem güzel bir şarkı sözü bile var hayatımın en orta yerine koyabileceğim. Şarkı diyor ki 'Benden uzakta olsan da buralar senindir.' Aşık olduğum adam benden uzak olsa da..." dedim elimi kalbimin üzerine koyarak,
"Buralar hep onundur..."