Martılar, kediler, kuşlar...
Bunlardı geride kalanlar
Gelişler yoktu,
Kavuşmaklar, çakışmaklar, kaçışmaklar
Yoktu.
Tenime değen bu rüzgar almıştı benden
Belki de her şeyi
Kızıla boyanmış bir çardak, minik bir çanta
Ve ben
Kalmıştık öylece bir başımıza
Güneş de veda ediyordu
Alabildiğine yeşilliği boyayarak
Sonra
Derin bir uykuya dalıyordu her şey
İstanbul ne kadar sessizdi şimdi
İstanbul ne kadar sensiz...
Oysa bir sen vardın
Martılar farklı bakardı
Kediler sevinçle koşardı
Ve kuşlar hep sana uçardı
Gülüşünden yoksun
İstanbul yoksul
Sanki...
Sen yoksun.