Her şeyi göze alanlar , aysız bir gece vakti yalnız kabı kaçağı, tası tarağı, yatağı yorganı değil; ellerindeki nasırı, soludukları dağ kokusunu, içlerindeki sesleri, dedelerinin anlattıkları göç hikâyelerini, yaşayıp biriktirdikleri ne varsa güçleri yettiğince yüklediler kamyona. Ama geride bıraktıkları daha çoktu. İnsan ne kadarını sırtlanıp nereye kadar sürükleyebilir ki çocukluk vatanını?