“Sonra tüm ahlaki yargıların ‘değer yargıları’ olduğunu öğrendim. Tüm değer yargıları subjektifti ve hiçbirinin doğru ya da yanlış olduğu ispatlanamazdı. (…) Kısacası, sevgili güzel hanımefendi, jambon yemekten alacağım haz ile size tecavüz edip sizi öldürmekten alacağım haz arasında bir mukayese yapılamaz. Bu, samimi ve özgür benliğimin yaptığı vicdanlı sorgulama sonucunda, eğitimimin beni ulaştırdığı dürüst sonuçtur.”
– Ted Bundy, seri katil.
“Ahlak anlayışlarının hiçbiri birbirinden daha doğru ya da daha iyi olmasaydı, medeni bir ahlakı vahşi bir ahlaka ya da Hristiyan ahlakını Nazi ahlakına tercih etmenin hiçbir manası olmazdı.”
– C. S. Lewis, yazar, filozof.
Kuldaki insânî huylar ve beşerî sıfatlar fanî oluncaya, yalnız rûh olarak kalıncaya ve bâtınında şu nidâyı işitinceye kadar zorluk, sıkıntı ve baskı artırılır:
"Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su." (Sâd; 42)