Yahu kadın!
Ben seni darmadağın seviyorum,
nedir bu derli toplu olacağım derdi?
Saçın dağınıkmış,
üstün başın berbatmış,
yüzün, gözlerin yorgunmuş,
bunlardan bana ne?
Geceler boyu yüzüme gözüme bulaşan başkası sanki!
Ben seni, benim dağınıklığıma
karışasın diye sevdim...
Hangi ağacın bir diğerine karışmış
kökleri düzgün ki?
Hangi dağ bir öbürünün hizasında?
Hangi göl kıvrım kıvrım değil?
Hangi bulut öyle?..
Onlar kadar dağınık,
onlar kadar güzelsin diyorum,
uzayan gölgem ol,
karanlığınla bile dokun yeter diyorum,
dinletemiyorum!
İlk elli sayfa iyiydi, sevdiğim şiirler falan vardı. Sonra şiirler gittikçe sıkıcılaşmaya, sıradanlaşmaya başladı. Kitabın anahtar kelimeleri martı, sen, şair. Sosyal medyada söylenen sözlerden pek bir farkı yoktu. Bir kaç yerde toksik ‘masculinity’ varlığını hissettim. Çirkindi. İlk elli sayfayı tavsiye ederim ama hdldjdlfn
Ek olarak; doğum günüm tarihli hiç bir şiir olmadığı için bir miktar kırgınım.