A. C. Grayling.
Dini inançlar insanlık tarihi boyunca güçlü bir negatif güç oldu. Çok acı çektirip sorun çıkardılar ve ilerlemek, gelişmek, özgürleşmek isteyen insanların yoluna çıktılar..
Gelecek nesiller Wittgenstein'ı tarihin en büyük filozoflarından biri olarak görebilir ya da görmeyebilir. Ancak, öyle görmeseler bile, onun felsefe tarihinin en büyük kişiliklerinden biri sayılacağına şüphe yoktur.
Sayfa 186Kitabı okudu
Felsefe sorunları empirik -bir teleskop ya da mikroskopla bakmak ya da laboratuvarda deneyler yapmak gibi- yolla çözülebilecek sorunlar değildirler. Onlar kavramsal ve mantıksal araştırmalar gerektiren kavramsal ve mantıksal sorunlardır. Felsefenin sorularını aydınlatmak ve yanıtlamak için bin yıldan uzun bir zamandır beyinler yorulmaktadır. Bazı filozoflar duruma göre ayrıntılı ve tüketici olmak üzere açıklayıcı kuramlar geliştirdiler. Bazıları ise, kimi spesifik soruları titiz çözümlemeler ve eleştiriler yoluyla aydınlatmaya ve çözmeye çalıştılar. Felsefenin tarihi boyunca, felsefeye katkı getiren hemen hemen her filozof, yukarıda sözü edilen sorunların -varlık, bilgi, doğruluk, değer- aslında önemli olduklarında hemfikirdiler, ki klasik antikiteden beri süregelen felsefeye dair tartışmalarda da bu uzlaşı üzerine temellenmektedir.
Wittgenstein ise adeta bu akıntıya karşı kürek çekmektedir. Ona göre felsefenin asıl görevi, sözü edilen sorunlarla uğraşmak değildir, zira bunlar, dile ilişkin yanlış anlamaların sonucu olarak ortaya çıkan aldatıcı sorunlardır. Wittgenstein felsefenin asıl görevinin, düşüncelerimizin ve konuşmalarımızın doğasını aydınlatmak olmalıdır, çünkü eğer bunu başarabilirsek, geleneksel felsefe sorunlarının yapmacık olduğu anlaşılacak ve kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Wittgenstein'ın çalışması -hem ilk hem de ikinci dönemdeki felsefesi-geleneksel felsefe sorunlarının bu yolla "çözülmesi'ne adanmıştır.
Sayfa 31 - Altın Kitaplar
The Criteria Problem. What are the justifications and, where neces- sary, correctives for the application of criteria such as 'simplicity', optimality', even 'beauty' and 'elegance in the formulation of research programmes and approval of results? Do appeals to these 'extra-theoretical criteria' help or distort enquiry?
Sayfa 7Kitabı okudu
"Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır. "
A.C. Grayling ile Ateizm Üzerine
“Bence ölüm çok şükür ki nihaidir. Bu, cenin olmadan önceki halimizden farklı değildir. Ben herkese normal bir insan yaşamının 1.000 aydan daha kısa olduğunu hatırlatmayı çok seviyorum, çünkü bu, zamanın boşa harcamamanın güzel bir nedenidir.”
Sayfa 239 - Maya kitap
dünyadaki başka insanların bana dünya hakkında söyledikleri, benim dünya deneyimimin çok küçük ve önemsiz bir kısmıdır.
wittgenstein
Dini inançlar insanlık tarihi boyuncu güçlü bir negatif güç oldu. Çok acı çektirip sorun çıkardılar ve ilerlemek, gelişmek, özgürleşmek isteyen insanların yoluna çıktılar.
-A C Grayling
The carpet of divine inscrutability is always a good place to sweep difficulties under, and the kind of manoeuvre in which it con- sists is a mark of irrational belief in its own right.
Sayfa 339Kitabı okudu
To say in this way that minds are not only brains is not-to empha- size the point again - to intend anything non-materialistic by this remark; minds are not some ethereal spiritual stuff à la Descartes. What it means, rather, is that minds are the product of interactions: between brains and other brains, and between brains and the natural environment. As essentially social animals, the brain-brain interac- tions, and the complex social reality they jointly constitute, are probably the most significant environment for most people. People are nodes in complex networks from which their mental lives derive most of their content. That an individual mind is, accordingly, the product of interaction between many brains is not something that shows up directly on an fMRI scan. The historical, social, educa- tional, and philosophical dimensions of the constitution of individual character and sensibility are vastly more than the electrochemistry that an individual brain generates by itself without external input.
Sayfa 323Kitabı okudu
The World is inside the brain
It is a matter of utmost wonder how vision occurs. In normal conditions a two-dimensional pattern of irradiations of the retina at the back of one's eye-photons striking the retina and stimulating its constituent rods and cones to fire - prompts a sequence of events whose outcome is a Technicolor movie of a three-dimensional world arrayed in depth outside and around one's head. We seem to see through our eyes as if they were windows to a world outside us. But fact the world is inside the brain, and mostly at the back of the brain; and everything we experience-buses, spiders, teacups, and the winter wind-consists of electrochemical-action potentials.
The optic nerves leave the eye from about the middle of the retina, making a blind spot- the foved - which we do not notice because, the brain helpfully fills in the missing bit from the surrounding information.
Sayfa 290Kitabı okudu
These aspects of the history of empire and colonialism touch only the question of their beginning. What followed, in the horrors of the Atlantic slave trade, in centuries of slavery itself, and in the subjugation of entire populations in almost every corner of the world, is a tragic tale indeed. But reconfiguring the beginning of this tale not as a glorious achievement of civilization over savage or primitive peoples and places but as invasions, and invasions that were bitterly resisted, is a major step to refocusing how the past is to be understood
Sayfa 208Kitabı okudu
Another way to put the point is to say that we carve up the fundamental data, conceived in the most general terms as events of interactions between events, according to our needs and interests at our scale.....Problem-the fact that we are the kind of creature we are, constituted to deal with existence at the scale we occupy relative to the rest of the universe. We are not natively endowed with the cognitive structures that make superpositions of quantum states seem natural. Our cognitive capaci ties organize the world into causally interactive spatio-temporal individuals with determinate properties
Sayfa 118Kitabı okudu
Dini inançlar insanlık tarihi boyunca güçlü bir negatif güç oldu. Çok acı çektirip sorun çıkardılar ve ilerlemek, gelişmek, özgürleşmek isteyen insanların yoluna çıktılar.