Sonra İslâm daveti başlayınca, Dârü'n-Nedve bu hakikatin sesini nasıl kısabilirizin konuşulduğu yer oldu. Aydınlık üreten Dârü'l-Erkam'a karşı, karanlığı yayıp aydınlığı bastırmaya çalıştı. Onun için rakibi gibi konumlandı ve tarihteki yerini bu şekilde aldı. Nasıl ki Dârü'l-Erkam bir model olduysa Dârü'n-Nedve de bir model oldu. Şimdi biz Dârü'l-Erkam'ı anlamaya çalışırken diyoruz ki bu evin azıkları iman, Kur'ân, namaz, ilim, gözyaşı, ahlak ve adalettir. Eğer bir evde bunlar varsa, o ev Dârü'l-Erkam'ın şubesidir. Yok eğer bir evde şer, küfür, günah, dedikodu, gıybet, yalan, iftira varsa, o ev de Dârü'n-Nedve'nin şubesidir. Dolayısıyla bir yerin hangi evin şubesi olduğunu ortaya koyacak şey isimlerinden ziyade o evin azıklarıdır.