358 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yanıldım
Bu yazı kesinlikle Tanpınar'ı övme yazısı olacaktır, ilk kitabı olarak yanlış seçim yaparak deneme kitabı olan Beş Şehir kitabını okudum ve gerçekten oradaki dili ve kitabın ağırlığı beni yıldırmıştı, ama S.A.E kitabı inanılmaz bir şekilde dönemin ilerisinde ve Türkiye'nin ilk Postmodern roman örneklerinden biri. Karakterlerin zıtlıkları ve birbiri ile olan saçma uyumlarını hissediyorsunuz, hikayenin akışı iyi işlenmiş Doğu, Batı çatışması çok güzel yer edinmişti kitabı çok hızlı ve alt mesajlarını anlayarak okuyunca kitabın aslında Tanpınar'ın sistemin yozlaşmasını aslında benliğimizi kaybetmeden de modernleşebiliriz tamamen Avrupai bir Türkiye yaratmaya çalışmanın nasıl sonuçlar çıkarabileceğimiz ortaya koyuyor.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Yapı Kredi Yayınları · 200141,4bin okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Huzursuzluğun Kitabı
Huzur arayışının İstanbul'la buluşmasıyla ortaya çıkan bu eşsiz eser, edebiyat dünyası kadar benim için de ayrı bir yeri olacak. Kitapta İstanbul'un ve mekanların ayrıntılı tasvirleriyle karşılaşmak, musikinin ve aşkın dokunuşlarıyla zenginleştirilmesi okuma deneyimimi bambaşka bir seviyeye taşıdı. Mümtaz'ın Nuran'a olan tutkusu, bu büyülü şehre duyduğu derin sevgiyle şekilleniyor; Nuran, onun için İstanbul'un ta kendisi oluyor. Romanda doğu ile batı arasındaki ince çizgide gezinirken, her iki kültürün de aşırılıklarına sapmadan ustaca işlenmiş. Mümtaz'ın iç dünyasındaki karmaşa, toplumsal gerilimlerle birlikte detaylı bir şekilde işleniyor olması beni derinlemesine bir içsel yolculuğa çıkardı.
Huzur
Huzur
'u ilerleyen zamanlarda tekrar okumak için şimdilik rafa kaldırıyorum.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,3bin okunma
Reklam
Nereye çağırırlardı? Mümtaz bunu bilseydi, belki bu davete koşardı. Çünkü suyun sesi, aşkın, ihtirasın sesinden kuvvetlidir. Karanlıkta su sesi insanın içindeki ölüm mayasının dilini konuşur. A.Hamdi Tanpınar-Huzur
Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur. A. Hamdi Tanpınar/Garip Bir İhtilâlci
Şairin cenaze törenindekiler:
Cenaze törenine katılmak üzere Beyazıtta toplananları tefrik etmek artık zorlaşmıştı. Bu arada Şehir Meclisi üyeleri, Ferdi Öner, Recep Bilginer, Orhan Mete, Üniversite profesörlerinden Ah- met Hamdi Tanpınar, Mazhar Şevket İpşir, Sabahattin Eyüboğlu, Mina Urgan, Burhan Toprak, Rıfkı Melûl Meriç, sanatçı ve muharrirlerden Asaf Hâlet Çelebi, Fikret Adil, Reşat Ekrem Koçu, Nizamettin Nazif, Sait Faik, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sabahattin Kudret, Münir Süleyman, Feridun Fazıl Tülbentçi, Behçet Kemal Çağlar, Hüsamettin Bozok, Abdülbaki Gölpınarlı, Lutfi Erişci, Muvaffak İhsan Garan, Orhon Arıburnu, Rifat Ilgaz, Sinan Korle, Cavit Yamaç, Fahir Onger, Râkım Çalapala, Ziya Osman Saba, Yaşar Nabi Nayır, Bedri Rahmi, Eren Eyüboğlu, Sabri Berkel, Cemal Tollu, A. Arad, Nuri İyem, Halil Dikmen, Necmi Rıza, Ercüment Behzat, Şehir ve Ses tiyatroları sanatkârları göze çarpıyordu. Biraz sonra kalabalık adam akıllı artmış, gelenleri farketmek imkânsız bir hal almıştı.
Sayfa 18
Nuran'a göre Mümtaz'ın vaziyeti gayet basitti. Mademki seviliyordu, o halde sükunetle bir tarafa çekilip beklemeliydi. Mümtaz ise, mademki seviyor, kendi saadeti için de bir an evvel kararını vermelidir, diye düşünüyordu.
Sayfa 309 - EpubKitabı okudu
Reklam
Ne Şark'a ne Garb'a ne falana, feşmekana bağlıyım ; bize bağlıyım. Hayata yani ölmeyen bir şeye bağlıyım...
Sayfa 100 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Ben Șark'a bağlı değilim, eskiye de bağlı değilim ; bu memleketin hayatına bağlıyım.
Sayfa 97 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Baki'yi, Nef'i'yi, Naili'yi, Nedim'i, Galib'i, Dede ile, ltri ile beraber Mümtaz'a o aşılamıştı. Baudelaire'i de onun eline verdi. "Mademki okuyorsun, dedi, bari en iyisini oku ... "
Sayfa 40
Reklam
O zamanların İstanbul'unda medrese, icabında Saray'a veya Babıâli'ye karşı kullanılabilecek büyük bir kuvvet unsuru idi. Ikinci Mahmut devrinde adı bile geçmeyen "talebe-i ulûm", Tanzimat tan sonra Saray'ın, vezirlerin sık sık müracaat ettikleri, kâh İstanbul efkáriumumiyesini avlamak için kâh ferdi sivasetlerini zorla terviç ettirmek için harekete getirdikleri bir muvazene åmili olmuştu. Abdülaziz devrinin sonlarında ise adeta devlet hayatını kendiliğinden kontrol eder bir hâle gelmişti. Onun için paşaların çoğu bu kuvveti kollamak, kendi aleyhinde yahut devlet aleyhinde harekete geçmemesi için onu tutmak zorunda kalıyorlardı. Devlet dizgini Ali Paşa'nın sıkı ellerinden çıkınca İstanbul'un iç hayatına medrese hâkim olmuştu. İslâm âleminin geçirdiği buhran, Cemiyet-i Tedrisiye-i Islamiye'nin faaliyetleri, yeni fikirleri benimsemiş birçok büyük bilginlerin mevcudiyeti, adeta ihtilalci adı verilebilecek bir yığın müderris, onun bu devirde cemiyet meselelerini menfi tarafından tutmasına engel oluyordu. Bu yüzden, yenilik taraftarn paşalar, bu kuvvetin başka ellere geçmemesi için çok uvanık duruyorlar, onu hem başıboş bırakmıyorlar hem de kontrol sayesinde bu kuvvetin kendi fikirleri aleyhinde bir hareketin den çekinmiyorlardı.
Sayfa 74 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
-Bırak Aydınlığa- Necmettin Halil Onan'a
Bırak aydınlığa kendini, sarhoş Ve hülyalı bu renk deryasında yüz. Bak, mücevher kanatlı bir kuş olmuş Kuru yaprakların telaşında güz. Asıl maviliğe, iç doya doya Denizin yaldızlı laciverdini, Sonra tamamlansın istersen rüya Git, uzak akşamda dağıt kendini.
Sayfa 58 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
A. Hamdi Tanpınar'ın tespitiyle," Biz şimdi bir aksülamel devrinde yaşıyoruz. Kafamız bir yığın mukayeselerle dolu; Dedeyi Wagner olmadığı için, Yunus'u Verlaine, Baki'yi Goethe ve Gide yapamadığımız için beğenmiyoruz. Uçsuz bucaksız Asya'nın o kadar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinmiş milleti olduğumuz halde çırılçıplak yaşıyoruz. Coğrafya kültür her şey bizden bir yeni terkip bekliyor. Başka milletlerin tecrübesini yaşamaya çalışıyoruz". .
Aliye Çınar
Aliye Çınar
304 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Katil olabilirdi henüz on iki yaşında!
“Genç şair ve eleştirmeciler onun için bir kaç kitap yazsalar çok yerinde olur. Aradan bir on sene geçsin, kıymeti daha çok anlaşılacak gibime geliyor. Bir genç şair eleştirmecinin onu uzun uzun, seve seve bize anlatmasını bekliyorum”, demiş Sait Faik. Bu kitap o kitap işte. Önüme düştü şair hakkında araştırmalar yaparken. İyi ki düşmüş.
Kanık'sadığım Biri Orhan Veli
Kanık'sadığım Biri Orhan VeliM. Şeref Özsoy · Ayna Yayınevi · 200123 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.