Ne işin var kiremitlerde a sersem desene!
İhtiyarlık mı nedir, şaşkınım oğlum bu sene.
Hadi aktarmayayım... Kim getirir ekmeğimi?
Oturup kör gibi, nâmerde el açmak iyi mi?
Allah'ım, seni ararken ihtiyar aklım bile süt emer bir çocuk gibi şaşırdı kaldı, kaybolup gitti! Öyle bir zata benim gibi sersem, nerden erişecek ki, eriştiğimi farzetsem bile buna imkan yok. Her şeyden münezzeh olan Allah' a nasıl erişilir ki?
Kimse baş çevirip de bakmayacak gebersem, Bilmem gönül ne cevap verecek şöyle dersem:
Gayen ne bu manasız yaşayışta a sersem,
Böyle paçavra gibi ömür sürüklenir mi?
Zaten ne bulmuşum ki yaşamakta tad diye
Gönlüme çok söyledim can yükünü at!... diye
Sorarım sana gafil hiç insan hayat diye
Omuzları çökerten bu yükü yüklenir mi?...
Kimse baş çevirip de bakmayacak gebersem,
Bilmem gönül ne cevap verecek şöyle dersem:
Gayen ne bu manasız yaşayışta a sersem,
Böyle paçavra gibi ömür sürüklenir mi?
İşin içine bir araç olarak dini de kattılar. Halkın karanlıkta kalmasını isteyenler, araç olarak dini her zaman, her işe kattılar. Öğrenciler Allah'a inanmıyor örneğin. Beş yıl okuyor, bir tek gün din dersi görmüyorlar dediler. Ama hiç demediler ki, Köy Enstitüleri'nden yetişen öğretmenler ağaların tekerine taş koyuyor.
Adnan Menderes, enstitüleri kapattı; halkın sesi çıkmadı.
Bizim halkımız çok yüzyıl öncelerinden beri uyur. Çok kötü biçimde afyonlanmış gibi uyur. Üfürükle tükürükle sersem tavuğa çevirmişlerdir onu. Bizim halkın durumunda olup da, uyanmak çok zordur...
Sayfa 93 - Literatür Yayınları, 3. Basım, Nisan 2010.Kitabı okudu
"- Dara geldin mi, Şerîat! Sus ulan iz’ansız!
Ne zaman câmi’e girdin? Hani tek bir hayrın?
Bir kızılbaşla senin var mıdır ayrın, gayrın!
Ağzı meyhâneye rahmet okuturken, hele bak,
Bana gelmiş de Şerîatçi kesilmiş... Avanak!
Hangi bir seyyie yok defter-i a’mâlinde ?
Seni dünyâda gören var mı ayık hâlinde?
Müslümanlık’ta Şerîat bunu emretmiş imiş:
Hem alır, hem de boşarmış; ne kadar sâde bir iş!
Karı tatlîki için bak ne diyor Peygamber:
“Bir talâk oldu mu dünyâda, semâlar titrer!”
İki evlense ne varmış! Bu yenir herze midir?
Vâkıâ ba’zen olur, dörde kadar evlenilir...
Bu kimin harcı, a sersem, hele bir kerre düşün!
Tek kadın çok sana emsâl olan erkekler için.
Hani servet? Hani sıhhat? Ne ararsan, mefkûd ;
Tamtakır bir kese var ortada, bir sıska vücûd!
Sen duâ et ki “Şerîat” demiyor evde karın!
Yoksa, boynunda bugün zorca gezerdin yuların!
Karı iş görmeyecek; varsa piçin bakmayacak;
Çamaşır, tahta, yemek nerde? Ateş yakmayacak.
Bunların hepsini yapmak sana âid “Şer’an!”
Çocuk emzirmeye hattâ olacak bir süt anan!
“Boşarım, evlenirim” bahsini artık kapa da,
Hak ne verdiyse yiyip hoş geçinin bir arada."
Ölü bir külçesiyim şimdi kemikle etin,
Dimağım pençesinde sonsuz rehavetin.
Beyhudedir ey gönül, beyhudedir gayretin!
Kıvılcım bile yokken ocak körüklenir mi?..
Zaten ne bulmuşum ki yaşamakta tat diye
Gönlüme çok söyledim can yükünü at!.. diye
Sorarım sana gafil hiç insan hayat diye
Omuzları çökerten bu yükü yüklenir mi?
Kimse baş çevirip de bakmayacak gebersem,
Bilmem gönül ne cevap verecek şöyle dersem:
Gayen ne bu manasız yaşayışta a sersem,
Böyle paçavra gibi ömür sürüklenir mi?
Homurdanan Mack, Malcolm'a baktı. "Kötü kurgulanmış aşk romanlarıyla ilgili en nefret ettiğin şey ne?
Malcolm kollarını kavuşturdu. "İki yetişkin karakterin, hikayenin gidişatını değiştirecek, yetişkinlere yönelik bir konuşma yapmaktan kaçınması."
Kimse baş çevirip de bakmayacak gebersem,
Bilmem gönül ne cevap verecek şöyle dersem:
Gayen ne bu manasız yaşayışta a sersem,
Böyle paçavra gibi ömür sürüklenir mi?
Kimse baş çevirip de bakmayacak gebersem
Bilmem gönül ne cevap verecek şöyle dersem:
Gayen ne bu manasız yaşayışta a sersem?
Böyle paçavra gibi ömür sürüklenir mi…
Kimse baş çevirip de bakmayacak gebersem,
Bilmem gönül ne cevap verecek şöyle dersem:
Gayen ne bu manasız yaşayışta a sersem,
Böyle paçavra gibi ömür sürüklenir mi?
....Mumcu'nun bu talebine karşılık Ağar'ın ise "bunu yapamayacağını" ifade etmesi üzerine Mumcu, savcı Ülkü Coşkun'un kendisine "bu işi devlet yapmıştır" dediğini Ağar'a aktardığını vurguluyordu. Ağar'ın bu açıklamaya verdiği cevap da aslında Uğur Mum cu cinayetindeki gerçeklere biraz daha ışık tutuyordu: "Bunlar çok sersem oluyor! .. "
Ne güzel değil mi?