"...sevgi tek başına ve kendiliğinden ne güzeldir, ne çirkin. Güzeldir güzel yapılırsa, çirkindir çirkin yapılırsa. Düşkün bir insanın arzularına çirkince kapılmak ne kadar kötüyse, değerli bir insana kendini güzel bir şekilde vermek o kadar iyidir. Düşkün dediğimiz; orta malı sevgiye düşen (1), candan çok bedeni seven adamdır. Bu sevgi uzun sürmez, çünkü sevilen şey sürekli değildir. Asıl sevdiği şey, sevgilinin bedeni bir çiçek gibi solar solmaz, sözler, antlarla birlikte sevgi de uçar gider. Bir insanı, içi güzel diye sevense ömür boyu sever, çünkü sürekli bir şeye bağlanmıştır..."
(1)
1. Homeros Aphrodite'nin Zeus ile Dione'nin kızı olduğunu söyler.
2. Hesiodos'a göre: Dünya yaratıldığında Dünya'da Uranos ve Gaia hüküm sürmektedir. Uranos tahtını kaybetmemek için Gaia'nın doğurmasını istemez ve çocuklarını rahmine tıkar. Böylece Gaia şiştikçe şişer, doğum sancılarıyla kıvranır, artık dayanamayacak hâle gelince gizlice Kronos'u doğurur. Kronos Uranos'tan intikam almak için Uranos'un Gaia'ya cinsel arzuyla yaklaştığı bir gece bir tırpanla penisini kesip denize atar ve semeni denize bir köpük dalgası olarak dağılır. İşte Aphrodite bu köpük dalgasından oluşur.
3. Platon birbirlerinden farklı iki Aphrodite olduğunu söyler: Hesiodos'un Aphrodite'si, "Aphrodite Urania (Göksel Aphrodite)" ve Homeros'un Aphrodite'si, "Aphrodite Pandemos (tüm halka ait Aphrodite)''.
4. Çevirmenlerimiz Aphrodite Pandemos'u "orta malı Aphrodite" olarak çevirmiş.