Bir aAdalet Kuramı ve Mücadelesi
"Cennet ve cehennem" ya da "gelecek güzel günler" tasarımları, esasen "bu dünyada" adalet arzusunun,"şimdi ve burada" adalet talebinin ifadesidir: Herkesin hayatında, yerine getirilmesini hiç kimseye emanet edemeyeceği ve gerçekleştiğini görmek istediği bir adalet arzusu vardır. Ama adalet yine de tek başına tanımsız, bulanık kalır. Özgürlük, eşitlik gibi tüm diğer soyut kavramlar kadar "yok" bir kavram: "adil toplum" ya da "özgür insan", olmayan durumlar;ancak bir oluş halinde, bir sürecin somut tekillik ve eylemleri halinde var olabilirler; yani somut anlamlı karşıtlarıyla mücadele içinde gerçekleşirler.
Güya bütün insanlık yalanı, dolanı ortadan kovarak aadalet ve hakikati en saygın makama geçirmek için uğraşıyor. Maazallah böyle bir felaket gerçekleşirse hep siyasetler, ticaretler, işlemler durur. Bütün dünya altüst olur. En akıllılarımız her gün aldanıyorlar. En akılsızlarımız her gün aldatıyorlar. Hepimiz daima aldanıyoruz, fakat fırsat düştükçe aldatıyoruz. Bu suretle geçim dengesini biraz düzeltebiliyoruz... Aldanıp da aldatamayanlar... İşte aç kalan güruh bu zavallılardır.
Reklam
Aadalet uğruna gerçeğin açıkça savunulması!bundan daha kahramanaca bir savaş olamaz.
Sayfa 23·Kitabı okudu
AADALET..
"Geçenlerde vefat eden çok kıymetli yargıtay başsavcısı, bir gün şöyle demişti: 'Bir memleketin ordusu bozuk olabilir, harbe girmedikçe bu meydana çıkmaz;maarifi bozuk olabilir, bunun acısı da ancak aradan bir nesillik bir zaman geçince kendini gösterir; iktisadı bozuksa, millet uzun seneler süren bir sefalet içinde sürüklenir gider. Ama bir memlekette adalet bozulursa, halk adalete inanmamaya başlarsa, anarşi hemen kendini gösterir, herkes hakkını kendi aramaya kalkar ve o insan cemiyeti derhal dağılmaya, batmaya mahkumdur."