Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Abdullah Aydın
@ab_ay80
Gözlerini kapatmış birini güneşin doğduğuna inandıramazsınız...
Adalet bakanlığı
Lisans
Osmaniye
697 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Tatlı dile Güler Yüze Doyulur Mu?
Hiç bitsin istemedim. Ama bitti. Kitabı okurken o kadar çok duygu çeşitliliği yaşadım ki hüzün, acıma, sevinç ve son mutluluk. Seviyorum bu tür kitapları hayatın en kalbinden. En içinden.
Kitabın İlk başında bir babanın ailesine davranışından dolayı 
Yaşar Kemal in "İnsan olmak başka iş,insanlık başka " sözü geldi aklıma, ortalarında ise Yaşar Kemal'in "Bu ülkede dört şey olmayacaksın: kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı," sözü geldi aklıma. Bırakılmış bir anne ile Çiçek kızın mücadelesi, annenin ölmesi ile konuşamayan ve duyamayan ÇİÇEK kızın ortada kalması, bir babanın böyle bir çiçeğe kötü davranması "İnsanlık suçu" diyor yazar gerçekten öyle. Sonuna doğru yazar şaşırtıyor. Bir babanın değişimi. İşte burada Neşet Ertaş'ın"Doyulur mu?" Türkü sünde geçen o müthiş söz" tatlı dile Güler yüze doyulur mu" geldi aklıma. Yazar bu kısacık 104 sayfaya o kadar çok hayat sığdırmış ki. Bizi yönetenler den tutun da aile, arkadaş, akraba toplum olarak hep hasret kaldık "Tatlı dile" . Buradan seslenmek istiyorum ailelere, öğretmenlere , bizi yönetenlere içimizde ki "ÇİÇEK" leri soldurmayın, o "Çiçekler" hep yaşasın. Gelip geçenler merhaba, merhaba ey güzel çiçek desin. Bu kitabı okumama vesile olan can dostum 
Not defterim de ayrıca teşekkür ederim
Gerçek aşk nedir bilir misin Füsun?
Öncelikle buradan çok değerli bir okura teşekkür etmem gerek. 
Tuğba Kıran çok teşekkür ederim. Beni böyle bir eser ile tanıştırdığın için. Cansın.
Kendime bir defa daha çok kızdım neden şimdiye kadar Orhan Pamuk eseri okumadım diye evet sizde Nobel ödüllü bir yazarın nasıl hiç eserini okumadınız diye bilirsiniz? Bilemiyorum. Ya denk gelmedi ya da başka eserlerden fırsat bulamadım. Ama okudum iyi ki de okumuşum diğer eserleri nasıl bilmiyorum ama okuyacağım. Okuyucu yorumları çok kafamı karıştırdı. Kimileri bazı eserlerine çok güzel derken kimileri hiç beğenmemiş. En iyisi alıp okumak. Bu eseri bence muhteşemdi. Hele Kemal'in o sigara izmaritlerini biriktirmesi, hiç bıkmadan yorulmadan mücadele etmesi gerçek manası ile Aşk diyorsun. Aslında ben başlıkta ki soruyu Füsun a sordum ancak bu kız ya da erkek fark etmez. Bu hayatta da öyle olmuyor mu? Kimi Kemal, kimi Sibel kimi Füsun...
Kitapla kalın
Okur Takip Önerileri
***" Bu hayattaki en eski acısı anlaşılmak olan bir insanım ben." Diyor yazar.
İnsan evet mesele insan. Bu dünyada ne kadar anlasiliyoruz. Kendimizi ne kadar ifade edebiliyoruz bu kurulmuş düzene ne kadar karşı cikabiliyoruz, özgür müyüz gerçekten? Özgürlük sadece giyim kuşam ya da gezmek dolaşmak mı? Allah tarafından yaratılışımız ve Allah ın yaratmış olduğu bir şeytan tarafından mücadele etmemiz. İki rakip kim kazanacak acaba bu savaşı ve sonunda gülen kim olacak. Bu bir özgürlük mü?
***Muhyidin Abdal'ın şiiri olan ve Fazıl Say'ın bestelediği "İnsan İnsan " şiirin de ne güzel demiş;
"Kendisinde buldu bulan
Bulmadı taşrada kalan
Canların kalbinde olan
İnanç nedir şimdi bildim."
***işte yazarımız 
Dağdağan Türküsü de Purut karakteri ile bunu sorguluyor. İnsanları bir sistemde yaşatmak, bir bebeğin doğumu ile birlikte ona verilen ad, giyim, inanç dayatması yapılarak belirli bir sisteme hapsetmek, modern sistem ile Anadolu sistemi arasında kalmak.
İşte yazarımız güzel bir hikâye ile kendimizi, insanlığımızı ve ne kadar özgür olduğumuzu akıcı bir dil ve sıkmayan betimlemeler kullanarak bize sorgulatıyor. Ayrıca şunu da belirtmeden geçemeyeceğim yazarın sisteme karşı çıkması , kullanmış olduğu dili betimlemelerin güzelliği ile Yaşar Kemal animsatmadi değil. Güzel bir eser tavsiye ederim.
Enkazın altındaki yalnız halkımıza...
Bu sözle başlıyor kitap. 
Barış Terkoğlu ve 
Barış Pehlivan nın üçüncü okuduğum kitabı daha önce 
Metastaz ve 
Metastaz 2 kitaplarını okudum. Gerçekten eserlerinde o kadar farklı konulara parmak basıyorlar ki siyasetin ne kadar iğrenç ve Türkiye Cumhuriyeti halkına kötülükler yapıldığı görülüyor. Aslında Benim her zaman belirttiğim konuyu bu eserde görülüyor. Dini kullanarak kim ne yapıyor kim nerelere yükseliyor. Aslında kullanılan sadece din değil milliyetçilik kullanılıyor, Atatürk kullanılıyor. Günümüz ile ilgili çok iddialar var. Günümüz durumlarını takip eden ve araştırmayı sevenler için şimdiden iyi okumalar dilerim.
Bir 
Zülfü Livaneli Efsanesi.
Gerçekten de bu adamın dilini, olaylara bakış açısını, tek bir yönden bakmamasını seviyorum. Her ne kadar söyleyişlerinde kitaplarının tarih kitabı olmadığını söylese de tarihe büyük ışık tuttuğu gerçek. Hiç olmazsa tarihin bizden saklanan gerçek yüzünü gösteriyor. Hiç bir isim kullanmadan karakterler üzerinden o kadar güzel olayları anlatıyor ki bu eserinde de bunu daha iyi görüyoruz. Bu tür eserlerin tadına doyum olmuyor.
******Esere gelince Afrika'dan esir getirilen ve hadım edilen bir karakter üzerinden anlata anlata bitirilmeyen ve hep saklanmak istenen o muhteşem Osmanlı Devleti'nin karanlık yüzünü gösteriyor bizlere. Köle olarak getirilen çocukların nasıl hadım edilmesinden tutunda , saltanat uğruna beşikte olan bebeklerin, oyun çağında olan çocuklarin katledilmeleri. Ve bunlar için dinin kullanılması. Biraz araştırma seven ve tarihe ilgili duyanların okuyacağı güzel bir Eser. Şimdiden İyi okumalar. :)
Yaşar Kemal Anadolu'dur.
Siz hiç kitaplığınızda en eski basım olan ve çok değer verdiğiniz bir yazarın kitabını hediye ettiniz mi? İşte bana bu eseri hediye eden güzel insana teşekkür ederim. 
Necip Fazıl Kısakürek in ilk okuduğum eseri bu oldu. Bu Eser şuan kitaplıgımda en eski basım olarak yerini aldı. Teşekürler güzel insan.
* Kitaba gelince Necip Fazıl Kısakürek kitap girişinde büyük Doğu dergisi ile ilgili görüşlerini ve o dönemde ülkenin hâli siyasilerin yaptıkları hataları anlatıyor. Kendince hazırlamış olduğu Yirmi dört soruluk anket ve bunu ülkenin önde gelen kişilerine soruyor içerisinden Benim en dikkatimi çeken Aziz Nesin in cevapları oldu tabi ki kitabı okurken o dönemi dört dörtlük bilmediğimiz den kitap hakkında ya da yazarın fikirleri hakkında görüş bildirmek yanlış olur düşüncesindeyim. Kitapla kalın.
Ben Soner Yalçın'i gazete ve televizyonlarda tanırdım ta ki 
Kara Kutu okuyana kadar. Kara Kutu kitabı çok ilgimi çekmişti ilaçlar üzerinde yapmış olduğu araştırmalar gerçekten çok muhteşemdi resmen bende Darbe etkisi yarattı. Daha sonra başka kitaplarını okumaya devam ettim gerçekten çok İyi bir araştırmacı ve gazeteci bu işin hakkını veriyor. Hangi kitabını okusam tüm sayfalarda ayrı bir bilgi var " Yok bu kadar da olmaz hadi canım" gibi sözleri çok söyledim. Türkiye de bu işi en iyi yapan araştırmacılardan diyebilirim. Bazı sasırdıgım, inanmak istemediğim olaylar ile ilgili araştırma yaptım ama ne kadar acı gerçek olduğunu öğrendim. İyi ki varsın 
Soner Yalçın kalemin daim olsun.
***** 
Bay Pipo ya gelince Mit mensubu Mustafa Hiram Abas konu olan bir eser Hiram Abas 1932 yılında İstanbul'da doğdu. 1957 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olmuş. Müfettişlik görevinin ardından yedek subay olarak hizmet verdi. Daha sonra Milli İstihbarat Teşkilatı'nda (MİT) çalışmaya başladı. En büyük özelliği PİPO kullanmasıydı bu nedenle kendisine Baypipo derlermiş. Mustafa Hiram Abas, 26 Eylül 1990 günü uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. Her ne kadar eser başlık olarak Hiram Abas konu alsa da aslında MİT in 1950 den 1990 yılları arasında yapmış olduğu gayri resmi olayları, o dönemde ki siyasi parti liderlerini ve davranışlarını çok güzel araştırmalar ve kaynaklar ile sunulan bir eser. MİT'i merak eden kesinlikle okusun derim. Kitapla kalın.
