Ey melek-simâ nazar kıl nâle vü efganıma Hâlet-i aşkın benim kâr etti şirin cânıma. * Zahm-dar etme vücûdum hançer-i hûn-rîz ile Yetti gamzenle beni öldürme girme kanıma. * Bir devâsız derde düştüm iştiyakından senin Bulmadı çâre etibbâ derd-i bi-dermânıma. * Hasretinle hayli demdir girye-nâk oldum yeter Zevk-yâb-ı ülfet et bâri gelince
En büyük hayalim, abi olmaktı. Kardeş istedim. yattıkları yerden kalkıp yapamadılar. babam spor spikeriyle 72 ekran bir aşk yaşıyordu, Annem dizi izlerken yanına tuvalet kağıdı alıyordu. Dizilerde yetim kalan çocuklara, hapse giren adamlara, aldatılan kadınlara göz yaşı döküyordu. Kafayı kaldırıp bize baksa, daha ağlamaya değer bir senaryo görecekti, göremiyordu.
Reklam
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 38 days
Moskova’da Bir Beyefendi, devrim başlangıcında Sovyetler Birliği’nden başlayıp (1922), 1954 yılına kadar devam eden bir süreci anlatıyor. Hikâyesi, eski bir aristokrat olan Kont Alexander Rostov’un, devrim sonrası Paris’ten ülkesine döndükten sonra Komünist Parti tarafından, daha önce yazdığı bir şiir yüzünden (ama aslen Aristokrat olma
Moskova'da Bir Beyefendi
Moskova'da Bir BeyefendiAmor Towles · Hep Kitap · 2018210 okunma
Gül Dünya! Yıl 2018... Yaşasaydı 36 yaşında olacaktı. 1982 yılında Bitlis’te başlayan hayatı 2004 yılının Mart ayında İstanbul’da sonlandırıldı. Töreye kurban edilmişti. Akrabası tarafından tecavüze uğramış ve hamile kalmıştı. Tecavüz eden kişi teyzesinin oğluydu ve aynı zamanda Güldünya’nın halasının kızıyla evliydi. Aşiret bir araya gelmiş ve Güldünya’yı sorguya çekmişti ve o sorgunun sonunda tecavüz eden kişinin Servet Taş olduğu ortaya çıkmıştı. Am a o kişi tecavüzü reddetti. Bir süre sonra yaptığını kabullenmesiyle aile büyüklerine durum anlatıldı ve karar verildi. Servet Taş, Güldünya’yı kuma olarak alacak ve köyü terk edeceklerdi. Ama Güldünya bunu kabul etm edi, Servet Taş da köyden kaçarak izini kaybettirdi. Bunun üzerine Güldünya da İstanbul’da yaşayan amcası Mehmet Törenin yanına gönderildi. Bir süre burada kaldı ve 2003 Eylül’ünde abisi onu öldürmek istedi, başaramadı. Güldünya pencereden atlayarak kaçtı, polise gitti ve “Öldürülmekten korkuyorum” dedi. Polis de, ne kadar trajikomiktir ki, Güldünya’nın abi ve amcasını karakola getirip, onu öldürmeyecekleri yönünde söz aldı. Verilen söze güvenmek nedir, ortada bir hayat söz konusuysa! Güldünya artık orada kalmak istemiyordu. Köyde uzun yıllar imamlık yapan ve babasının arkadaşı olan kişinin yanma gitmek istedi; İstanbul-Küçükçekmece’de Alaattin Ceylan’ın yanına yerleşti. 1 Aralık 2003 günü de “Umut’ünu doğurdu. Ama Güldünya, bebeğini öldürecekler diye çok korkuyordu ve maalesef Umut’unu evlatlık vermek zorunda kaldı.
Sayfa 301Kitabı okudu
Abd-i makbûl [makbûl kul], Allahü teâlânın rızâsına râzı olandır. Kendi rızâsına tâbi’ olan, kendine kuldur.
Avrupa Yahudileri -Eşkenaziler- İsrail nüfusunun ço­ ğunluğunu oluşturmaktadırlar. Dahası var, onlar hükü­ mette, askerde ve bürokraside bütün önemli mevkileri ellerinde bulundurmaktadırlar. Ortadoğu kökenli Yahu­ diler genelde vasıfsız iş gücüdür. Daha evvel Araplada hiç teması olmayan Eşkenaziler, Araplara karşı olan sert ve aşırı tutumun
Sayfa 90 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.