Elveda Diyemedik
Yıldızsız bir geceydi Bir dağ çiçeği gibi şimdiden hasretteydim sürgündüm çok uzaklardaydım, Ve gözlerindi sürgün sebebim... Çok çabuk çekildin hayatımdan Kaderle el eleydin, Bense kederle sarhoş... Yarım kalmıştı hikayemiz Göçmen kuşları gibi gelip geçtin bu şehirden Belkide hayatımdan Duymadın haykırışımı, acılarımı, Benimsin sanmıştım uçtun avuçlarımdan Tutamadım, gitmede diyemedim Olamadın bir yıldızın kayışı kadar hayatımda Zaman çok kısaydı bizim için Yetmedi gözlerimizden yaşı silecek kadar Nede elveda diyebilecek kadar... Abdülhak Hamit TARHAN
Bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet beni affet kaybetmek için erken, sevmek için çok geç... Abdülhak Hamit Tarhan
Reklam
Cemil Meriç, 12 sayfalık kompozisyonu lisede, tek ders saatinde yazmış.. Abdülhak Hâmit Tarhan, şiirde elâstikiyetini ilan etmiş.. Ahmet Hâşim, öz şiiri tek başına; Yahya Kemâl, tertemiz Türkçe'yi kendi kalemiyle bulmuş.. Necip Fâzıl, aklını gönlüne secde ettiren mısrâları öz güveniyle yazmış.. Âkif, yüreğini ortaya koyup şiiri millete mâl etmiş.. Nurullah Ataç, eleştiri melekesini kendisi keşfetmiş.. Orhan Veli, "Garip" de kalsa, bir yeni akım başlatmış.. Karakoç ve İsmet Özel, bütün ruhunu, anladığı İslâm'ın hizmetine kalemiyle sokmuş... Çok güzel, peki.. İyi ama, biz ne yaptık?.. Onlardan bize kalan miras, taklit değil, düşünmek ve hissetmek; fikir hürriyetinin ve özgünlüğün yolu bu değil midir?..
Bir tatlı bakışla, bir gülüşle Eyyâm-ı hayâtımı tamâm et! .
Yâ Rab, öleyim mi neyleyim ben? .. Ayrı yaşayım mı sevdiğimden? .. Verdin bana böyle bir mûsibet, Ettin beni düşmen-i muhabbet. Abdülhak Hamit Tarhan
Makber
Ey yâr, şu nevbahâr sensin, Ben anlıyorum ki yâr sensin, Ettikçe nigâh bahr u berre, Birden sanırım ki bazı kerre, Meşcerdeki rüzgâr sensin, Ağlar derim eşkbâr sensin, Türben görününce anlarım ki, Öldüm, bana türbedar sensin "Ey sevgili! Şu ilkbahar sensin. Ben anlıyorum ki sevgili sensin. Denize ve karaya baktıkça bazı kere birden ağaçlıkta (esen) rüzgar sensin sanırım. Ağlayıp gözyaşı döken sensin derim. Türben görününce anlarım ki asıl ölen benim ve sen de benim türbedarımsın." #Abdülhak Hamit Tarhan #Şiir #edebiyat #şair #kuşaktankuşaga
Şiirde ve nesirde sempatim olanlar.. :)
Çağdaşı olmayı istediğim ya da çağdaşım olmasını arzu ettiğim birkaç yazar oldu hep hayalimde: Cemil Meriç, Ahmet Hâşim, Abdülhak Hâmit Tarhan ve Nurullah Ataç.. Kıyasıya eleştirmek ve taraflarından tenkit edilmek isterdim açıkçası... :)
Reklam
Eşinin cenazesinde başka kadına aşık olan Abdülhak Hamit Tarhan'dan öğrendik erkekler güvenmemeyi
Bu Taş
Bu taş cebinime benzer ki aynı makberdir; Dışı sükun ile zahir, derunu mahşerdir. dizeleri  Abdülhak Hâmit Tarhan'ın zincirlikuyu'daki mezar taşında yazmakta olup, kendisine ait eserinde geçer. Dışı sakin görünür, içi kalabalık (mahşer yeri gibi) anlamına gelmektedir.
Ne de olsa eşinin ölümü üzerine 294 kıta şiir yazan Abdülhak Hamit Tarhan, eşinin cenazesinde başka bir kadına aşık olmuştu.
Eleştirmek ve cevap vermek böyle olur
Abdullah Hamit Tahran,Dante'nin ,İlahi Komedya/Cehennem de, Peygamberimiz Hz Muhammedi ve Hz Ali yi cehennemde bulundurduğu için, incinmiş,üzülmüş ve bir edebiyatçı sorumluluğu ile "Tayflar Geçidi " isimli şiiri yazmış . Öğrendiğimde merak ettim ,bu konuyla ilgili kaynak ararken; Asım Bezirci'nin, Abdülhak Hamit /
Reklam
"Dışı sükûn ile zahir, derûnu mahşerdir." Abdülhak Hamit Tarhan
454 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.