Cemil Meriç, 12 sayfalık kompozisyonu lisede, tek ders saatinde yazmış.. Abdülhak Hâmit Tarhan, şiirde elâstikiyetini ilan etmiş.. Ahmet Hâşim, öz şiiri tek başına; Yahya Kemâl, tertemiz Türkçe'yi kendi kalemiyle bulmuş.. Necip Fâzıl, aklını gönlüne secde ettiren mısrâları öz güveniyle yazmış.. Âkif, yüreğini ortaya koyup şiiri millete mâl etmiş.. Nurullah Ataç, eleştiri melekesini kendisi keşfetmiş.. Orhan Veli, "Garip" de kalsa, bir yeni akım başlatmış.. Karakoç ve İsmet Özel, bütün ruhunu, anladığı İslâm'ın hizmetine kalemiyle sokmuş... Çok güzel, peki.. İyi ama, biz ne yaptık?.. Onlardan bize kalan miras, taklit değil, düşünmek ve hissetmek; fikir hürriyetinin ve özgünlüğün yolu bu değil midir?..