ÜÇÜNCÜ TAHLİL: YAHUDİ...
- "(...) Babasız hak Peygamber İsa dininin Tevhid yıkıcı nazariyeler kolunda o vardır. Ortaçağ (Skolastik) papaz istibdatının güdümü, dolayısıyla onun elindedir. Büyük Fransız İhtilâlini fikirde hazırlayan "Ansiklopediciler" arasında o dolaşır. Kilise bütünlüğünü yıkma ve Allah itikadını topyekûn sarsma davranışını o idare eder. Nihayet Büyük İnkılâp kulis şamatalarını o tertipler, (Napolyon)u o devirir, Yirminci Asır başlarında (Lenin) gibi budalacasına inanmışların etrafını o halkalar. Birinci Dünya Harbi, onun dünyasını hâkim kılma hamlesi, İkinci Dünya Savaşı da ona karşı uyanan ırkî kinî boğdurma hareketidir.
İslâm'a karşı, Batı taklitçisi, çeyrek entelektüel (yakışıklı orangutan maymunu) Nâsır ve benzerleri, ters tarafından onun esiridir. Amerikan Kapitalizmasının itaatli kayası şu veya bu Başkan, sermayeciliğin doğrudan doğruya nasbettiği en sadık bir (ajan) olarak onun adamıdır.
Kanuniye hulûlden başlayarak Türk alçalma tarihini açan, Yahudi... Kanunî'nin oğlu Sarı Selim'in karısı "Nurbânû" Sultandan itibaren saray haremine giren ve bu haremi devlet idaresine musallat kılan, Yahudi... Züyuf akçe kahramanı ve Türk malî gücünün kemiricisi, Yahudi... Sahte Kahramanların ve Mason büyüklerinin (1), (2), (3) ve (4) numaralı kayıtlarına malik, Mustafa Reşit, Ali, Fuad ve Midhat Paşaların arkasında Tanzimat isimli felâket çığırını açan, Yahudi... İttihat ve Terakki kuklalarıyla Abdülhamid Hân'ı tahtından alaşağı ederek koca İmparatorluğu tasfiye masasına yatıran, Yahudi..."
Sayfa 302 - 24 Aralık 1978, Üçüncü Tahlil Yahudi, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
İNSANLIK DEHASI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KARŞISINDA KİNLER BİR ARAYA GELECEK
Önce ilmi sır ile bilgiyi fethettim. Atam Fatih Sultan Mehmet han ve Mustafa Kemal Atatürk gibi.
Sonra dünyanın fethi başladı.
Zalimler yeni dünya düzeni adı altında zulmün İmparatorluğunu kurmak isterken buna dünyaya bedel o Türk bir sır ve ibret ile engel koydu.
Yahudilerin Filistin'e yerleşmek için karşılarında en büyük engel gördükleri Sultan II. Abdülhamid Han hazretlerini devirmek maksadıyla kurdurdukları menfur "İttihad ve Terakkî Cemiyeti"nin (aslında parti) umûmî merkezinin Selânik'te bulunması hiç şüphesiz bir tesâdüf
eseri değildir. O büyük hükümdarı tahtından indiren "Hareket Ordusu" da Anadolu'nun herhangi bir vilâyetinden, meselâ Trabzon'dan, Erzurum'dan, Konya'dan değil de, Selânik'ten yürüyüp gelmiştir. Herhalde bu da bir tesâdüf eseri değildir.
ittihad ve Terakkinin mâhiyeti, kadroları incelendiğinde bunlar üzerinde yahudinin müessiriyeti çok bâriz olarak görülebildiği gibi bu durum Hareket Ordusu hadisesinde de aynen vâkidir.
Abdülhamid Han'ın devleti nasıl buhranlı bir devirde teslim aldığı ve kendisinden sonra devletin dokuz senede ne derece dağıldığı ve hattâ anavatan Anadolu'nun bile istilâ edildiği göz önüne getirilirse târih ilminin bu pâdişâh hakkında vereceği şaşmaz hüküm onun lehinde olacak ve tenkitler teferruata inhisar edecektir.
Sayfa 227Kitabı okudu
31 Mart Vakası
Pâdişahın bu işte alâkası olmadığını bilmeyen kimse yoktur. Vak'ayı müteâkip, ihtilâli Sultan Abdülhamid Han'ın hazırlattığının iddia edilmiş olması, asıl isyânı tertip eden İttihat ve Terakkî'nin eseridir.
Sayfa 223Kitabı okudu
Ecdadımız bu mübarek beldeye çok saygı göstermişlerdir. Sultan İkinci Abdülhamid Han, Hicaz Demiryolu'nu yapan ekibe, hürmet ve tâzim ifadesi olarak, "Medine-i Münevvere'ye yaklaştığınız zaman, mümkün olan âletlerin üzerine keçeler sarınız ki, fazla gürültü olmasın. Peygamber Efendimiz'in ve burada yaşayanların ruhları rahatsız olmasın." talimatını vermiştir.
