Sabahattin Ali eserlerinin çoğunluğunu okudum. Ama bu kitapta Çakıcı'nın Ilk Kurşunu hikayesini keşke okumasaymışım dedim. Çünkü bu kitapta ben Sabahattin Ali'yi kişisel olarak tanıdım. Sürekli Sultan Abdülhamid Han'ı kadın düşkünü, beğendiği tüm kızları saraya toplayan biri yapmış. Hadi onu sevmedi diyelim de böyle yaptı. Onu devirdikten sonra yerine getirdikleri kişileri de sevmiyor Falih Rıfkı ile birbirlerine olan hasımlıklarını ortaya döküyorlar. Hiçbir şey beğenmeyen insanlardan olmuş çıkmış yani. Ne asrın en siyasi padişahı onun için iyi ne de getirdikleri yeni iktidar. Zaten okurken en iyi arkadaşlarından biri olan Aziz Nesin'i görünce tamam dedim; bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Kitabın en sonuna koyduğu 2 başlık var onlara değerli diyecem yalnız öncesinde Abdülhamid Han'ı beğenmezken orada da iktidarı ve ardından gelen demokrat partiyi de beğenmiyor. Kimseyi beğenmeyen kişinin yani S. Ali'nin bu kitapta toplanan şiirlerine ve resimlerine bakacak olursak hep kurbağalar üzerinde durmuş. Nedir bu kurbağa aşkı anlam veremedim. Sanatına saygı duyduğum birinin kişiliğini sevmedim...
Sultan Abdulhamid'in hayatını muhteşem bir şekilde bize aktaran, Devleti Aliyye'nin belki de en buhranlı zamanlarına tanıklık eden bir Hünkar'ı, tarihi gerçeklerle açıklayan bir kitap.
Sultan Abdulhamid Han'ın, abdestsiz adım dahi atmadğını, Allah'ı, Efendimizi her zaman aklından çıkarmadığını bizlere aktaran kitap, Sultan'ın ne tür zorluklarla çatışmak zorunda kaldığını bizlere aktarıyor.
Mekanı cennet olsun Ulu Hakan'ın
Cennet mekan Sultan Abdulhamid Han
TARİH FELSEFESİ ve ÜSTADIN ESERİ (Ulu Hakan Abdülhâmid Han)
… Öncüsü sanat olmayan hiçbir iş yoktur; bunu, mevzuuyla kayıtlı mahalli idrak takip eder, sonra ona dair malzeme toplanması. Tarih, her ne kadar vakıalar idraki ise de, böyle bir işe kalkışmanın başında bile, hâdiseye yanaşan insan şuuru sözkonusudur. Böyle olunca her üç iş bir arada, vesikacılık, onları değerlendiren ve inceleyen ilim, nihayet belli başlı bir dünya görüşüne nisbetle "tarih felsefesi" söz konusu olur... Üstadım'ın durduğu yer, kıymet ve pahada birinci, bu üçüncü usuldür; Abdülhamîd Han'a dair yazdığı eserin, mahiyeti bu...