“Beni evhamlı sanıyorlardı... Hayır! Ben, sadece gafil değilim, o kadar!” Sultan 2.Abdülhamid
Sayfa 23 - Ketebe Yayınları
"Cenab-ı Allah'ın huzuruna çıkacağım vakit temiz bir yüze sahip olarak çıkmaktan büyük emelim yoktur." Sultan 2. Abdülhamid
Reklam
Bizi yükselten, dinimize duyduğumuz büyük aşktır. Sultan ll. Abdülhamid
Sayfa 77 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Sultan Abdülhamid tarihimizin şehididir. Lakin biliyorsunuz ki şehidler ölmez!
Sayfa 55 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
'Abdülhamid kimdir?' sorusunun cevabı iyi kötü verilmiştir de, bence henüz 'Abdülhamid nedir?' sorusu cevabını beklemektedir.
Reklam
Biliyorsunuz, bazen ayrıntılar satır aralarına gizlenmekte mahirdir.
Sayfa 88
Sultan Abdulhamid İçki İçmezdi
Șadiye Osmanoğlu (kızı) Babam içki içmez, içenleri hoş görmezdi. Saraya sokulmasını da yasak etmişti. Dindar, Allah'ına bağlı, büyük bir Müslüman idi. Abdestsiz yere basmazdı. Ayşe Osmanoğlu (kızı) Babam doğru ve tam dini itikada sahip bir Müslüman'dan başka bir şey değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur'ân-ı Kerim okurdu. Herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın hususi bahçesinde beş vakit Ezán- Muhammedi okunurdu. Celaleddin Velora Paşa (Avlonyalı Ferid Paşa'nın oğlu) Az yer, içki içmez, kumar oynamaz, ibadetinde kusur göstermezdi. Çok defa; "Boş olan bu hayatı, Tanrı'ya teşekkür için ibadetle geçirmek gerekir." derdi. Semih Mümtaz (Reşid Mümtaz Paşa'nın oğlu) Şehzadeliğinde bilhassa açıklıklarda yemek yemeyi tercih eder, bu gibi âlemlerin içkisiz eğlencelerine iltifat eylerdi.
Sayfa 319 - Timaș Yayınları, 5. Baskı (2011)Kitabı okudu
DÜNYA KANUNU
Güçlü, daima haklı karşısında galebe çalacaktır.
Sayfa 215 - Herzl, Filistin SorunuKitabı okudu
İttihatçıların Tutarsızlığı
İttihatçıların en büyük tutarsızlığı, iddiaları ile eylemleri arasındaki kapatılmaz mesafedir. Meşrutiyet'i ve dolayısıyla Hürriyet'i getireceğiz diye yola çıkıp en katı diktatörlüğün altına imza atanların, basını sansür belasından kurtaracaklarını söyleyip gazetecileri vurduranların, Abdülhamid'in gençlerin boyunlarına taş bağlatıp denize attırdığı yalanını uyduranların, ellerine geçen ilk fırsatta meydanlara idam sehpalarını dizmelerinden söz ediyoruz. Velhasıl ülkeyi kurtaracakları tantanası ve iddiasıyla, üstelik oluk oluk kan dökerek iktidara gelip, arkasından da kanlı "baskın"lar düzenleyerek bütün iktidarı avucuna alıp ülkeyi ve yüz binlerce genç vatan evladının hayatını gözünü kırpmadan feda ettikten sonra 'Ne yapalım, vatanı kurtarmayı beceremedik' diyerek gözyaşları içinde yurt dışına kaçmalarını tarih mutlaka yargılayacaktır.
Sayfa 292 - Timaș Yayınları, 5. Baskı (2011)Kitabı okudu
540 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.