Abdülhamid Han
Almanlardan rica edilen bir savaş gemisi Selanik’e gönderilmiştir. Kendisine gazete verilmediği için dünyadaki gelişmelerden habersiz olan Abdülhamit Han, verilen haberlere çok üzülür ve “Sefaretlerde elçiler, askerî ataşeler var; bunlar şimdiye kadar uyumuş mu? Dört devlet ittifak etmiş de bu olan biten şeyden haber alınamamış mı?” diye vahlanır. Yine anlatılanlara göre, Kiliseler meselesinin halledilip edilmediğini sormuş; halledildi cevabını alınca da, ittifakı doğal karşılamıştır. Kendisini almaya giden Damat Mehmet Şerif Paşa’nın yazdıklarına göre, eski padişah önce Selanik’ten ayrılmak istememiş, “Ben de bir silah alır, askerlerle birlikte savunmada bulunurum; ölürsem şehit olurum; ben zaten ölmüş bir adamım.” der.
Şam, hac hareketinin merkezidir. Öteden beri Osmanlının Şam Beylerbeyi, aynı zamanda Emir-ül Hac’tır. Yani, bugünkü Suudi Arabistan Hac Bakanı’nın görevini yerine getirir ve daha iyi getirdiğine hiç şüphe yoktur; çünkü hadisesiz bir şekilde buradaki su yollarının tamiri, köprülerinin tamiri, han ve hankah-ların bakımı ve en başta tabii hacıların seyahati için asayişin temininden sorumlu bir validir. Hicaz’a ve bu nedenle ki XIX. yüzyılda Sultan Abdülhamit Han, sadece Türkiye’den değil; bütün İslam dünyasından toplattığı bağışlarla (Türk Mühendislik ve ustalarının ilk atılımlarıdır bu aynı zamanda) Şam’dan başlayarak Medine’ ye kadar uzanan Hicaz Demiryolu’nu burada inşa ettirmiştir. Şam İstasyonu, Hicaz Demiryolu’nun başlangıcıdır.
Reklam
Kahramanları yarıştırmak: Ideolojik körlük
Görülen büyük hatalardan biri, takım tutar gibi tarihî kahramanlarımızı tutmaktır! Birine bağlanınca öbürünü kötüleyerek yanlış yargılar oluşturmak, siyah-beyaz görmek, uyanık bir kalb ve açık bir zihnin tavrı değildir. Zaman ve şartlarla sınırlı bazı değerlendirmelerin, bütün zamanlar için geçerli yargılara dönüştürülmesi, istikametini kaybetmiş
Cennet Mekan Hakan Sultan 2.Abdulhamit Han Eserleri
Sultan Hamid'in yaptırdığı eserleri, açtığı müesseseleri burada saymak tamamen imkansızdır. Bir kaçınu anmak, bir fikir verebilir. Fen fakültesi, edebiyat fakültesi, hukuk fakültesi (Mekteb-i Hukuk-i Şahane), siyasi bilgiler fakültesi (Mekteb-i Mülkiyye-i Şahane), tıp fakültesi (Mekteb-i Tıbbiyye-i Mülkiyye-i Şahane), (II.Mahmud'un kurduğu tıbbiye askeri idi), Beyrut, Şam, Bağdat, Selanik, Konya, Edirne şehirlerinde çeşitli fakülte ve üniversiteler, burada sayılmayacak kadar çok askeri orta ve yüksek mektepler, teknik üniversitesi (Mekteb-i Şahane-i Hendese-i Mülkiye, daha önce yalnız askeri ve bahri muhendisler yetiştiren Mühendishane-i Beri-i Hümayun ile Mühendishane-i Bahri-i Hümayun vardı), güzel san'atlar akademisi (Mekteb-i Şahane-i Sanayi-i Nefise), yüksek ticaret mektebi, Halkalı Yüksek Zıraat ve Baytar Mektebi, orman ve maadin mektebi, deniz ticaret mektebi, yüksek muallim mektebi, lisan mektebi, orta öğretimde, hemen her sancak merkezinde birer idadi (lise), eğer 4 sınıflı kolej ise "sultani" deniyordu ve hemen her kaza merkezinde birer rüşdiyye (ortamektep), kız ve erkek sanayi mektebleri, muallim ve muallime mektepleri, sağır, dilsiz ve kör mektepleri, ayrıca binlerce ilk mektep. Birçok müze ve kütüphane kurduran, bunların örnek şekilde kataloglarını yaptıran II. Abdülhamid devrinde Darülaceze, Hamidiyye su tesisleri, yüzlerce sanayi, ziraat ve ticaret odası, belediye teşkilatı, telgraf hatları, postahane, demiryolu, şose, köprü, birçok fabrika meydana gelmiştir. Dip not : ve daha niceleri...
Sayfa 179
Cennet Mekan Hakan Sultan 2.Abdulhamit Han Gerçeği...
1918'de tabii ölümüne kadar tahtta kalabilseydi, Balkan ve Cihan savaşlarından Türkiye'yi koruyacağına muhakkak nazarıyla bakılmaktadır.
Sayfa 181
333 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Sultan II. Abdülhamid'e Dair..
Abdülhamid Hân'ın yıllarca unutulmuş muhtemelen de unutulması istenmiş siyasi,manevi,kahramanlıkla dolu hayatına dair öznel bir dille kaleme alınmış olan eser, Abdülhamid Hân'ı sevenleri bahtiyar ederken ona muhabbet etmeyenlerin canını sıkacaktır. Öncelikle yukarıda belirttiğim ifadeyi tekrar etmekte fayda var: "Eser öznel bir dille, Abdülhamit Hân'a duyulan sevgi ve özlemle kaleme alınmıştır." Bu yüzden okumayı düşünenler tarafsız,yorumsuz bir tarih kitabı gibi beklemesin. Ecdadına yıllarca kötümser nazarla bakan entellektüel aydınlarımızın(!) ve toplumumuzun geçmişiyle barışması için böyle eserlere de ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Kitabın 2 ve 3. cildleri de çıkmış olup 3 cild olarak kütüphanenizde yer verebilirsiniz. Hayırlı istifadeler.
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı
Abdülhamid'in Kurtlarla DansıMustafa Armağan · Ufuk Kitap · 20063,741 okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.