Demokrasinin kara günü
facebook.com/110215237358331...
Bazı resimler vardır, herkesi etkileyen üzen ve keşke olmasaydı dedirten. Benimde yüreğime çok derin yara bırakan bazı resimler var. Onlardan birisi de budur. (Resmi göremeyenler için açıklama; Merhum Başbakan Adnan Menderes'in Yassı Ada günlerinde yanında ona saygısızca gülen, aşağıladığını düşünen melun bir adamın görüntüsü. Resimde başbakan hapishane kıyafetleriyle bir masanın yanında her seye rağmen gülümsemeye çalışarak oturmakta, onun karşısında cezaevi görevlisi bir memur durmakta. Memurun ona yüksekten bakışı ve yüzündeki iğrenç sırıtışı görülüyor.) Şu aşağılanma taşıyan gülümseme var ya; hani Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın karşısındaki şu gülümseme. İste odur yürekleri dağlayan. Sanıyorlar ki, merhumu alt edince, idam edince bitecek yükseliş, tıpkı Sultan ll. Abdülhamit Han'ı hâl eden düzenbaz zihniyetin düşlediği gibi. Ama her dönem kendi liderini, iradesini çıkarır. Bitti denilen yerde başlar yok oluşlar, İstiklâl Mücadelesi'nde veya 15 Temmuz'da olduğu gibi.
Unutanlara hatırlatmakta fayda görüyorum. İsimler her daim geçici olmuştur. Kim olursa olsun, yüreğinizi ne kadar kanatırsa kanatsın. İslâm'ın kutsal davası ve Türk'ün kadim "Kızılelma" davası asla bitmeyecektir.
• İlk defa elektriği, gazı getiren, ilk modern eczanemizi açtıran,
• İlk otomobili getiren, 5 bin km kara yolunu yaptırtan,
• Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptıran, atlı ve elektrikli tramvaylar kuran,
• Kudüs-Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demir yollarını yaptıran (Haydarpaşa Tren İstasyonunu da tabi),
• İstanbul’un
Sultan Abdülhamit Han'ın hâlinden sonra söylediği o ibretlik cümle. "Şayet ülkeyi on yıl idare edebilirlerse yüzyıl idare etmiş gibi sevinsinler."
"Batı hiçbir vakit adil olmamıştır. Yükselişlerinde masumların kanı vardır. Düşüşlerine de masumların gözyaşı sebep olacaktır."
- Sultan Abdülhamit Han
"Bizi yükselten, dinimize karşı duyduğumuz büyük aşktır."
|Sultan II. Abdulhamit Han
Abdülhamit'in Filistin Davası
Gelişmelerin seyrini net bir şekilde gören Sultan II. Abdülhamit Han'ın 1911 yılında Dr. Atıf Bey'e söylediği sözler ise konuyu izah etmek açısından oldukça manidardır: " Para kuvveti her şeyi yapar. Onlarda bugün hükmet teşkil edecek değiller ya. Bu bir başlangıçtır. Gaye'i emeldir. Şimdi ise başlayıp birçok sene hatta bin sene sonra maksatlarına muvaffak olabilirler ve zannederim ki olacaklardır da..." Böylece Sultan II. Abdülhamit Han'ın 1948 yılında kurulan İsrail Devletinin kuruluşunu o günden gördüğü anlaşılmaktadır. Sultan II. Abdülhamit'in ardından günümüze kadar İslam dünyasındaki hiçbir yönetici, onun Yahudiler karşısında sergilediği duruşu göstermedi.
Sayfa 96 - MOTTOKitabı okudu
Abdülhamit'in Filistin Davası
Devlet'i Aliyye'nin yıkılmasından en önemli sebeplerden biri ve hatta bana göre en başta geleni Filistin bölgesinde bir İsrail Devleti kurma projesidir. Batılıların da canı gönülden desteklediği bu projenin önündeki en önemli engel Osmanlı Devleti idi. Sultan II. Abdülhamit Han Siyonizm'in kurucusu Thedor Herzl'in bölgeyi Yahudilere verme/satma talebini reddetmişti. Sultan II. Abdülhamit Han, Yahudilerin Filistin'e yerleşmesini önlemek maksadıyla 1883 ve 1891 yıllarında çıkardığı kanunlarla Filistin'e Yahudilere mülk satışını yasaklamıştır.
Sayfa 71 - MOTTOKitabı okudu