Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir şeyi yapmazsanız sizi şiddetle eleştirecek elalem, yaptığınızda ise ortadan kayboluyor ve kendi seçimlerinizin sonuçlarını yaşadığınızı anlayıveriyorsunuz.
Bugün tüm dünyadaki sistemin amacı da budur; ömrünüzün başında tembellik etmenizi sağlayıp sonra ömür boyu çalışmanızı sağlamak.
Reklam
Doğru kitabı seçen herkes kendisinin öğretmeni olabilir.
Geleceği olan ve geleceğiniz için yararlı olan tüm ortamlarda fiiller sıfatlardan önemlidir.
İçine tohum koymadığınız sürece, toprağı kazma işini ne kadar artırdığınız sonucu etkilemez.
Sayfa 135Kitabı okudu
“İnsan, milyonlarca yıldır devam eden bir süreci kendi aklınca değiştirme cüretinde bulunarak hesap edemeyeceği sonuçlarla karşılaşan tek canlıdır.”
Reklam
İnsan beyninin doğal ortamı Afrika’ydı ve oradaki koşullara göre şekillendi. Paleoantropoloji olarak bilinen bilim dalı, orijinal yaşam alanı ve yaşam tarzımızı gözler önüne serer ve bu da beynimizin neden bazı yanılgılar yaşadığını açıklamaya yarar. Modern toplum bir manada, biyolojimizi ve psikolojimizi demir parmaklıklar arkasına kapattığımız hayvanat bahçemizdir.
“Mitokondriyal DNA adı verilen bir çalışmalarda dünyadaki herkesin birkaç yüz bin yıl önce Afrika’da yaşamış “tek bir kadın”ın soyundan geldiği bulundu ve “Mitokondriyal Havva” adıyla yayımlandı. Ve bugün dünyadaki herkesin yine yüz binlerce yıl önce yaşamış tek bir erkeğin genlerini taşıyordu ve bu kişiye de “Mitokondriyal Âdem” denildi. Yani arayanlar için hem bilim hem din hem ilk topluluk ve ilk insana sahiptir.
Bir kertenkele, ceylan, köpek; doğuştan hazır komutlarla doğar. Deneyimlere çok az ihtiyacı olur ve içgüdüleri ile hayatını devam ettirir.Ama beynimizi kaplayan korteks, içgüdülerimizi programlayabilmemizi sağlar. Deneyimlerle düşüncelerimizi şekillendirebilmemiz gerçekten inanılmaz . Örneğin yeterince tekrar ederseniz; sevmediğiniz şarkıyı sevmeye başlayabilir, . .lspanyolca öğrenebilir, karanlık korkunuzu yenebilirsiniz. insan beynindeki nöronların esnekliği ve yeniden yapılandırılabilirliğine “nöroplastisite" denir. Bu da, beynimizin şu anda olduğu halinin kendi kararımız olduğu anlamına gelir. Tüm beceriksiz, korkak, çaresiz yönlerimiz kendi kararımızdır. insan olup korteksi kullanmaktansa olayları limbik sistem ve sürüngen beynin akışına bırakmaktır. İçimizde hayatta kalmaya çalışan bir sürüngen, bir memeli ve evrenin üzerine kafa yorabilecek bir insan aynı anda var. Sürüngen beyin hayatta kalma işlevlerimizi yönetmeli. Onu, çatıdan kiremit düştüğünü hissettiğimiz anda eğilmek için kullanmalıyız Limbik sistem, duygularımızı yönetiyor. Güzel bir şey yaptığımızda tekrar yapmak için gerekli teşviği ya da hatalı bir şey yaptığımızda düzeltmek için gerekli mutsuzluğu edinmek için yararlanmalıyız. Ama bu ikisi hayatımızı yönetmemeli. Hayatımızı insanı insan yapan korteks ile kurgulamalı ve bilinçsiz süreçlere direnmeliyiz. Fernando Pessoa şöyle der: Çoğu insan duygularıyla düşünür, bense düşüncelerimle hissederim..
Kimin aldığı bir karar olduğu unutulmuş milyonlarca detay içerisinde yaşıyoruz. Karakterimiz veya zaafiyetimiz sandığımız hiçbir şey gerçek değildir. Hepsi hayata başladığımızda başkalarının hatası olan bir düzen içerisinde içimizde kalmış bir histen ibarettir.Kendimizi tanımıyoruz, dolayısıyla en iyi neyi yapabileceğimi bilmiyoruz. Bu çağda tesadüfi koşulların sağladığı belirli bir başarı ile doğmak mümkün, ama kendini eğiten biri için önemli olan; ne öğreneceği, neden imtihan olacağı, kimin kendisine öğreteceği kararlanını seçim mimarisine bırakmamamak. Başlangıç koşulları ne olursa olsun kendi çizgisini bulmak. Cevapları sunulmuş testler, tercih yapabileceğiniz okul listeleri, sorumlu olduğunuz kitaplar ve müfredat... Kişi hangi bilgiyi alacağına kadar başkalan tarafından belirlenmiş bir sistem içerisinde sadece realist sonuçları kabul eden bir dünyaya hazır olamıyor. Seçim mimarisini görüp hayatını sahte dezavantajlara hapsetmeyen kişiler için dünyada her şey ihtimal dahilinde.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.