İnsanı diğer hayvanlardan ayıran, "neokorteks"imizin büyüklüğü ve önemidir. Beynin %70'ini oluşturur ve kararlarımızı alırken duyguların da ötesinde düşünebilmemizi sağlar. Korteks, deneyimlerce şekilenir. Bizler atalarımızdan kalan devrelerle doğmayız, kendi deneyimlerimizi oluştururuz. İçgudulerimizin ve duygularımızın da ötesinde, bizi insan yapan tüm kavramlarımız neokorteks ile ilgidir.
Sayfa 80
Loretta Grazio Breuning şöyle der; "Doğa boş bir sayfada sıfırdan başlamak yerine üzerine inşa etmeye yatkdır. Memeliler sürüngen beyni üzerine, insan da memeli beyni üzerine kuruldu."
Sayfa 75
Reklam
Leo Grasset özetler: "Bütün insanlar erken embriyo döneminde dişidir: Dişi cinsiyet 'temel' cinsiyettir; erkek cinsiyet bu temelden farklılaşarak oluşur. Erkeklik hormonu ilk olarak sekizinci haftada salınmaya başlar. Meme uçları ise altıncı haftada çoktan oluşmuştur. Dolayısıyla erkeklikle ilgi değişimler başladığında zaten meme uçlan vardır. Bunu ortadan kaldıran aksi bir seçilim yaşanmadığı için, erkekler de meme uçlarıyla doğmaya devam ederler."
Sayfa 56
Dean Burnett şöyle özetler: Açıkça görülüyor ki ilkel insan beyni başarılıydı, çünkü tür olarak bizler hayatta kaldık ve şimdi dünyada egemen canlı türüyüz. Ama evrimleşmiş karmaşık bilişsel yeteneklerimize rağmen başlangıçtaki ilkel fonksiyonları ortadan kalkmadı.
Sayfa 55
Jared Diamond şöyle der: "Amerika'daki büyük hayvanlar daha önce 22 kez Buzul Çağı atlatmayı başarmışlardı. Sonra insan geldi ve hepsi yok oldu. İnsan dünyada olduğu sürece, hayvan olmaya nazaran insan olmak, hayatta kalmak için daha büyük bir şanstır."
Sayfa 45
Anne sütü içmek, memeli olmanın doğasıdır, ancak hayvanın sütünü sağıp içmek sonradan kültüre yerleşmişti. Adam Rutherford, süt içmemizin tuhaf olduğunu söyler. Çünkü hem hayvanların sütünü içmemiz tuhaf, hem de çocukluk dönemi dışında da süt tüketen tek memeliyiz. Sütü sindirebilmek için vücudun laktoz enzimi üretmesi gerekir, ki dünyada bazı insanlar bunu üretemezler; bu durum laktoz intoleransı" denir. Laktoz, bebeklikte üretilen bir enzimdir. Afrika'dan Batı Avrupa'ya göç eden bazı atalarımız, hayatta kalmak için süt içmek zorunda kaldılar ve zaman içerisinde genlerinde mutasyon yaşadı. Dünyanın her köşesinde, onların taşıdığı gene sahip torunları sütü sindirebiliyorlar. Yine de sindirebilenler de dahi dünyanın büyük çoğunluğu için süt, sindirim güçlüğü anlamına gelir. Metin Özbek şöyle der: "İnek sütü içinde insana alerji yapan proteinler içerir. İneğin sütü, birkaç ay içinde yaklaşık 100 kiloya çıkan dananın beslenmesine yöneliktir."
Sayfa 34
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.