Abdurrahim Karakoç ile ilk tanışmamız bu kitap ile oldu ve ben bu tanışmadan ziyadesiyle memnun kaldım.
Oldukça cesur, korkusuz, samimi satırlar arasında kayboldum âdeta. Karakoç müthiş bir biçimde içindekileri dökmüş kağıda; hak edene hak ettiğini vermiş. Haksızlığa, yapılan zulümlere karşı halkın sesi olmuş. Hak edeni hak ettiği şekilde taşlamış, ağzının payını verip paylamış. İçinde fırtınalar koparken susup oturmak da olmazmış. Karakoç tam da bunu yapmış, haklı mücadelesinde haksızın, hainin, puştun, kan emicilerin canına okumuş, okudukça okumuş. Ben de okudukça okudum, doyamadım, okudukça okudum. O söyledi cesurca, dinlemek kaldı bana da.
Bu müthiş eseri hepinize tavsiye ederim dostlar ve şimdiden iyi okumalar dilerim!
"Bu kirli düzenin düzenbazları
Azrail'e rüşvet vermeyi dener
Ölünce dünyanın en kurnazları
Torpille cennete girmeyi dener."