osman

"Bellki de kötü biri olmuştur, ama ben... ben inanmıyorum... çünkü bayım, çok iyiydi o, çok iyi..."
Reklam
Maud Brewster'in yaşamıma girişi...
...kendi yaşamıma zerre kadar değer vermezken yaşamayı hiç bu kadar çok istememiştim.
Sayfa 265Kitabı okudu
WolfLarsen
"Hasta bir adamım; çok hasta bir adamım ben,"
Sayfa 251 - Dostoyevskiye selamKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalan
Sinik bir insan olmadığından yalan söylemeye utanıyordu; bir yalanın bayağı basitliği onu iğrendiriyordu. Yalan söylemesi zorunlu olsa bile, yalanın gerçeğe mümkün olduğu kadar benzemesini istiyordu en azından.
Sayfa 201 - Edward
Biz de şöyle bir söz vardır: "Bana neler okuduğunu anlat, sana nasıl bir insan olduğunu söyleyeyim."
Sayfa 38
Reklam
Prensipler yoktur; yalnızca olaylar vardır. İyi ve kötü yoktur, yalnızca şartlar vardır.
Sayfa 12 - BalzacKitabı yarım bıraktı
Halbuki, kesin doğruluğuna inandığı hiçbir şeyin kadın saçının bir tek teli kadar değeri yoktu. Yaşadığından bile emin değildi zira bir ölü gibi yaşıyordu. Ben hiçbir şey olmayan bir adam gibi görünebilirdim. Ama kendimden emindim her şeyden emindim, onun olduğundan daha emindim; hayatımdan, yaklaşmakta olan ölümden.
Sayfa 108Kitabı okudu
Enine boyuna düşününce, mutsuz değildim hani. Öğrencilik yıllarında bu tür hırslarım çok vardı. Ama öğrenimini yarına bırakmam gerekince bütün bunların gerçek anlamda önemi olmadığını çabucak anladım.
Sokrates
Tanrılar mı? Bizim okulumuzda tanrıların yeri yoktur.
Sayfa 69 - basedKitabı yarım bıraktı
"Dostoyevski deli kahramanlarından birini, inanmadığı bir amaca çalışmış olduğu için, hem kendi kendinden, hem de başkalarından öç alarak yaşayan bir kişi diye betimliyor. Kendi düşünerek yazmıştır bunu; aynı sözü kendisi içinde söylenebilirdi."
Reklam
Durduk yere Rousseau'ya sallıyor ya
"Kadın, gövdesiyle erkekten, daha incedir, ama kafasıyla yalan söyler. Hem yalan söyleyince kendi de inanmaz; Rousseau yalan söyledi ama inanı da."
"Aydın bir kişi, daha on ikinci yüzyılda yiğitçe; 'Çağımızda mucize diye bir şey yoktur,' diyen Galiça Prensi Vladimirko gibidir. Bu söz üzerinden altı yüzyıl geçti, bütün aydınlar birbirlerine hiç aralıksız: 'Mucize diye bir şey yoktur, Mucize diye bir şey yoktur,' deyip duruyorlar. Öte yandan bütün insanlar da mucizeye inanıyor, tıpkı on ikinci yüzyıldakı inandıkları gibi."
belki de, coşku, insanın karşısındakinin durumunu görmezden gelmektir.
Sayfa 36
Rus-Japon savaşı sırasında birisi Çehov'a savaş hakkında bir oyun kaleme almasını salık verince, büyük yazar kendini hakarete uğramış hissetmişti. "Bakın," demişti, "öyle bir oyunun kaleme alınması için aradan daha yirmi yıl geçmesi gerekir. Şimdi bu savaşı ağzımıza almak imkansızdır. Ruhun durulması şarttır. Yazar ancak o zaman önyargısız olarak kalemini eline alabilir."
Sayfa 103Kitabı okudu
Pakedin içinde turşu vardır
Araba bir polis memuruna yaklaşırken, "Arabacı dur!" diye buyurur. Kararlı bir sesle polise, "Şunu al," derken ağır, yuvarlak paketi eline uzatır. "Devam edebilirsin, arabacı," der. At bir hamle yaparken Çehov polise dönüp elindeki paketi işaret ederek, "Bomba o!" diye bağırır. Polis memuru neredeyse put kesilmiş vaziyette, kabağı kendinden uzaklaştırmaya çalışırken, Çehov ile arkadaşları yolda kahkahalarla gülmektedirler.
1.021 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.