Özel mülkiyete son verme istememiz karşısında dehşete kapılıyorsunuz. Oysa sizin bugünkü toplumumuzda, özel mülkiyet daha şimdiden halkın onda dokuzu için yok edilmiş bulunuyor; özel mülkiyetin daha şimdiden bir avuç insan kim var olmasının tek nedeni, onda dokuzu için hiç var olmamasıdır.
Bizim ortadan kaldırmak istediğimiz tek bir şey var, o da, bu mülk edinmenin emekçinin yalnızca sermayeyi arttırmak için yaşamasına olanak tanıyan ancak egemen sınıfın çıkarının gerektiği ölçüde yaşamasına izin veren acımasız karakterini ortadan kaldırmak.
Egemen sınıflar bir komünist devrim korkusuyla tir tir titresin. Proleterlerin zincirlerinden başka yitirecekleri bir şey yoktur. Oysa kazanacakları koskoca bir dünya vardır!
Proleteryanın yaşadığı koşullarda, eski toplumun yaşam koşullarının kırıntısı bile kalmamıştır.
Proleterlerin mülkü yoktur; karısı ve çocuklarıyla ilişkisinin burjuva aile ilişkileriyle hiçbir ortak yanı kalmamıştır; modern sanayinin İngiltere'de ve Fransa'da, Amerika'da ve Almanya'da hep aynı olan çalışma koşulları yani sermayenin boyunduruğu, proleterlerde ulusallığın zerresini bırakmamıştır.
Proleterler için hukuk'da, ahlâk'da, din'de, ardında bir sürü burjuva çıkarının pusuya yattığı bir sürü burjuva önyargısından başka bir şey değildir
Emekçinin fabrikatör tarafından soyulması ücretinin nakit olarak ödenmesiyle tamamlanır tamamlanmaz, burjuvazinin başka bir kesimi, ev sahibi, dükkan sahibi, tefeci vb. dört bir yandan onun üzerine saldırır.
Burjuvazi, bu güne kadar el üstünde tutulan ve önlerinde yerlere kadar eğilinilen mesleklerin tüm saygınlığını çekip almış; hekimi de, avukatı da, rahibi de, şairi de, bilim adamını da kendi ücretli emekçisi yapıp çıkmıştır.