Nehir Erdem'in kaleminden ilk defa bir kitap okudum. Genel olarak yazarın kalemi sevildiği için beklentim yüksekti. Kitap bitince, iyi ki okumuşum dedim, çünkü kitap beklentimi fazlasıyla karşıladı. Hemen konusundan bashedeyim.
Yağız ve Doğa...
Doğa yeni mezun olmuş bir mimar. İş dünyasında kendini kanıtlamak istiyor.
Yağız ise yeni bir mimar arayışında. Bu iki delinin yolları sert bir şekilde kesişir. Ne zaman yan yana gelseler didişmeden duramazlar. Ne kadar kavga etselerde birbirlerine olan tutkuları elle tutulur cinsten. Peki tutku bir ilişkiyi ayakta tutabilir mi?
Yağız tam bir odun bunu söylemeliyim.Ben aşktan, sevgiden anlamam. Evlilik bana uzak diyor ama Doğa'ya olan hisleri ne olacak? Doğa'ysa sadece tutku üzerine kurulu bir ilişki yaşayamayacağını biliyor ama karşısındaki odun olunca.
Tek bir bakış, tek bir güven eksikliği ile paramparça olan iki hayat? Tekrardan nasıl bir araya gelecek ya da gelebilecekler mi? Buralardan bashetmek istemiyorum kitabın sürprizi kaçmasın. Güven bir ilişki için çok önemli ve Doğa'da sevdiği insandan bunu beklemesi çok normal. Yağız'a ne kadar kızsam da sonra yaşadıkları için çok üzüldüm.
İkisinin de acısını, sevgisini ve pişmanlıklarını okurken hissettim.
En sevdiğim karakter Kemal... Okurken bende istiyorum böyle abi dedim. Kardeşinin her zaman yanında olan ona destek çıkan bir abi. Kitabı okuduğunuzda ne demek istediğim anlayacaksınız.
Aşk, tutku, ayrılık ve güven duygularını çok güzel bir şekilde harmanlamış yazar. Akıcı ve sıkmayan bir kalemi var yazarın. Kitap okunup gidiyor. Tavsiye ederim.