1947 yılının yaz aylarında American Associated Press Ajansı Çeçen-İnguş, Karaçay-Balkar, Kırım-Tatarları, Kalmuklar ve İdil boyu Almanlarının kanlı bir şekilde yok ve göç ettirildiklerine dair bir haber yayınlamıştı. Bu haberi Türkiye basını, özellikle Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Abidin Daver de doğrulamıştır. Aradan uzun zaman geçmeden
Esbezlilere gönderilen mektup
Bismillahirrahmanirrahim Muhammed Rasûlullah'dan Esbezi Kullara, Sizler müslüman olunuz. Bundan sonra, Bana, Bahreyn heyeti ile birlikte elçileriniz geldi, hediyelerinizi kabul ettim. Staden kim Alah'dan başka ilah olmadığma, Muhammed'in O'nun kulu ve Rasûlü olduğuna şehadet ederse, kıblemize yönelirse, kestiğimizden yerse,
Sayfa 175 - İnkılapKitabı okudu
Reklam
Peygamber de bölge müslümanlarından toplanan sadakalarla gayri müslimlerden alınan cizyeleri getiren ve ya getirmek üzere görevlendirilen memurlar vasıtası ile halka hitaben de yazılmış mektublar göndermiştir. Valiye Bahreyn halkına okunmak üzere tevdi edilen mektub şöyledir: Bismillahirrahmanirrahim Allah'a hamd í senâ vazifesini yerine getirdikten sonra derim ki: Namazınızı kılar, zekatınızı verir, Allah'a ve Rasulüne itaât eder, mahsüllerinizden öşür (onda bir) ve hububatınızdan yirmide bir verir, çocuklarınızı mecûsileştirmezseniz, müslüman olurken sahip bulunduğunuz şeyler size kalacak, ateş-gede malları Allah'a ve Rasulüne ait olacak ve bunun dışında tutulacaktır. Eğer buna yanaşmazsanız, sizden cizye alınacaktır (238). (238) fütuhu'l Büldân, c. I, 95-6
Sayfa 166 - İnkılapKitabı okudu
Ne uzaklaştırıyor yakındakini ne de yakınlaştırıyor uzaktakini... Yol; bir farkediş, ruhun bir yere gitmediğini...
Sayfa 68 - Az KitapKitabı okudu
Suya resim yapıyoruz eşsiz güzellikte, Onu ölümsüzleştirecek bir kağıdımız bile olmadan...
Sayfa 31 - Az KitapKitabı okudu
Zalim olan âlimin ve cahil olan âbidin fitnesinden sakının! Çünkü onların fitnesi her meftuna (fitneye dûçar olana) gelebilen bir fitnedir. Nitekim birisi cehaleti sebebiyle ilim ve gereğinden alıkoyarken, diğeri de zulmünden dolayı zalimliğe davetiye çıkarır. Allah'u Teâlâ şu âyetiyle başka bir darb-ı misal vermiştir: "(Yahudileri kandıran münafıkların durumu da) tıpkı şeytanın durumuna benzer ki insana "İnkâr et!" dedi, (insan) inkâr edince de: "Ben senden uzağım, ben âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım!" dediNihayet ikisinin sonu, ebedi olarak ateş oldu. Zalimlerin cezası budur." (Haşr, 15-17
Reklam
"Temiz kalpler uykuda görürler olacakları, suda görünen ateş gibi."
Sayfa 105Kitabı okudu
Arif Dino, Abidin gibi konuşkan değildi. Zaten üç yaşına kadar hiç konuşmamış. Ailesi onun geri zekalı olduğunu kanısına varmaya başlamış. Sonra, günün birinde, babası ve annesiyle Adana’da faytonla gezinirken, babası, karşılarında oturan oğullarını göstererek, ‘’hanım, ben bu çocukta ara sıra zeka kıvılcımları görür gibi oluyorum’’ demiş. Bunun üzerine üç yaşındaki Arif, ilk kez ağzını açıp, ‘’ateş olmayan yerde kıvılcım da olmaz’’ dedikten sonra, gene derin bir sessizliğe gömülmüş.
Sayfa 226 - Arif Dino hakkında..
İnsanların avuçları , uzaysal görüntülerle örtülüdür. Sanki gizli bir iç ateş ürünü olan bu ince yarıklar, yeryüzü değil, gökyüzü bilginlerini ilgilendirmeliydi daha çok...
Cehenneme ateş götürmeyi tavsiye eden şair: Karacaoğlan.
Sayfa 69 - Everest Yayınları, 3. Basım — PDF.Kitabı yarım bıraktı
Reklam
Türkiye Sinemasında Karlı Bir Doruk: ‘Ağrı Dağı Efsanesi’
Yönetmen: Memduh Ün Senaryo: Lütfi Akad, Duygu Sağıroğlu, Memduh Ün Görüntü Yön: Gani Turanlı Sanat Yön: Duygu Sağıroğlu, Güven Öktem Müzik: Yalçın Tura Oyuncular: Hakan Balamir, Fatma Girik, Hayati Hamzaoğlu, Yavuz Selekman, Reha Yurdakul, Hüseyin Peyda, İhsan Yüce, Nuran Aksoy, Coşkun Göğen, Hikmet Taşdemir, Atıf Kaptan Yapımcı: Memduh
Zeynel Abidin (r.a) hikmetli sözler
• Zararlı yemeklerden sakınan insanın,sonu ateş olan günahlardan sakınmamasına hayret ederim. • Mü'minin mü'min kardeşinin yüzüne sevgi ve muhabbetle bakması ibadettir. • Cimri ile arkadaş olma,kendisine en muhtaç olduğun zaman,sana yardım etmeyip yalnız bırakır.
Çözülmemesi gereken bir soruydu bu ve bilmeden çözdük belki de. Bozduk dünyanın bozuk düzenini; denkleşemedik, denk düşemedik...
Sayfa 119
Resim