Hz. Büreyde (r.a.)’ın anlattığına göre, Resulullah (asm)'ın yanına, parmağında demir yüzük bulunan bir adam uğramıştı. (Yüzüğü görünce), "Niye bazılarınızın üzerinde ateş ehlinin süsünü görüyorum!" buyurdu. Adam derhal onu çıkarıp attı. Sonra parmağında sarı renkli (pirinç) yüzük taşıyor olduğu halde geldi. Bu defa da, "Niye sende putların kokusunu hissediyorum?" dedi. Daha sonra o kişi altın yüzük takmış olarak geldi. Bu defa da, "Sende niye cennet ehlinin süsünü görüyorum?" dedi. Bunun üzerine o şahıs "Öyleyse yüzüğüm neyden olsun?" diye sordu. "Gümüşten olsun, ancak ağırlığı bir miskale ulaşmasın." buyurdu. (Tirmizi, Libas 43; Ebu Davud, Hatem 4).
Demir, bakır, kurşun ve tunç gibi madenlerden yapılan yüzükler hem erkeklere hem de kadınlara mekruhtur (el-Mevsıli, , IV, 224). Akik ve yeşim gibi kıymetli taşlardan yapılanlar ise, kadın erkek herkes için caizdir. (Ibn Abidin, a.g.e.; V, 315)