Gözümde bir damla su deniz olup taşıyor
Çöllerde kalmış gibi yanıyor, yanıyorum
Bütün gemicilerin ruhu bende yaşıyor
Başımdaki gökleri bir deniz sanıyorum
Nasıl yaşayacağım ey deniz senden uzak
Yanıp sönüyor gözlerimde fenerin
Uyuyor mu limanda her gece sallanarak
Altından çivilerle çakılmış gemilerin?
Sevmiyorum suyunda yıkanmamış rüzgarı
Dalgaların gözümde tütüyor mavi, yeşil...
İçimi güldürmüyor sensiz ay ışıkları
Ufkunda yükselmeyen güneşler güneş değil
Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden
Dağlardan, ormanlardan sana akacak mıyım?
Ey deniz, şöyle bir gün sana bakacak mıyım
Elma bahçelerinden, fındık bahçelerinden?
biraz kül biraz duman, o benim işte, kerem misali yanan, o benim işte, inanma gözlerine; ben, ben değilim, beni sevdiğin zaman, o benim işte.
şimdi anlıyorum karşında canlı yaratık olarak ilk defa bizi görmüştün; insanları, ve içinden ‘’Ben bütün ömrümü, bu nankör yaratıklar arasında mı geçireceğim, diye düşündün, onun için ağladın, insanlar...
nasıl ki yılları buldu, bir mısra dolu maceram.