Yıl 1966. Soğuk bir kış günü. O her an yıkılacak gibi duran kapımız şiddetle çalındı. Annem gitti kapıyı açtı. Gelen kişi babamı sordu. Babam kapıya gitti, gelen kişiyle birkaç dakika konuştu. Sonra içeriye gidip ceketini aldı. Adamla gittiler. Olayı daha sonra babamdan dinledik. O yıllarda babam Nurcuların büyük tepkisini çekiyor. Onlarla çatışma halinde Babama çok kızıyorlar. Çünkü babam bir dönem Said-i Nursi'ye sempati duyup kısa bir süre Nurcuların içine girmiş. Sonra ayrılmış. Bunlara veryansın ediyor. Babamın adı o yıllarda "Türkiye'nin aydın müftüsü"
Turan Dursun, aydınlanma yolunun Türkiye'ye döşenmesi için çalışan fikir emekçilerinden biriydi. Bu yüzden öldürüldü. Eski din adamının aydınlanmasından ve çevresini aydınlatmasından korkan karanlıkçı güçler, çapraz ateşe tuttular eski vaizi...