HERKESİN KALEMİ KENDİNE YAZIYOR
Herkesin kalemi kendine yazıyor, silgisi başkasını siliyor…
Sayfa 190Kitabı okudu
HERKESİN KALEMİ KENDİNE YAZIYOR
Sokakta bizi takip eden kişiyi tanımıyorsak yanlış bir şey yaptığımızı düşünürmüşüz, takip edeni tanıyorsak yanlış bir şey yaptığımıza kesin inanırmışız.
Sayfa 187Kitabı okudu
“Öldürecekseniz buyurun.
Ama saçmalarsanız yorulurum.”
Sayfa 185 - Vedat ÖzdemiroğluKitabı okudu
TAHARET İLE MAHARET
“Parayla arkadaş satın alamazsınız ama klas düşmanlarınız olur.”
Sayfa 158 - Spike MilliganKitabı okudu
ANALOG PİŞKİNLİĞİN ŞÖLENİ
“Günaydın. Erkencisin” dedim.
“Şucu bucu diye insanları etiketlememelisin.”
“Şakacı da mı demeyeyim?”
Gülüştük.
Sayfa 155Kitabı okudu
KAVGACI İNSANLAR AĞIR İŞİTİR
“Ne diyon lan!” demiş öbürü. Kavgacı insanlar ağır işitir; bir tehdit veya meydan okumaya karşı mutlaka “Ne diyon” diye sorarlar.
Sayfa 148Kitabı okudu
AVİZE DÜŞER, CAN İNCİNİR
Avize düşer, cam incinir Safiye. Rüzgâr hep kazanır, tül hep kaybeder.
Sayfa 144Kitabı okudu
HEY KERESTE
Bu işte yeteneksizdi. Fakat şanslıydı; yeryüzündeki çoğu canlı çuval yarışına kabiliyetli olup olmadığını öğrenemeden ölüyordu.
Sayfa 140Kitabı okudu
HEY KERESTE
“Trambolin ticareti yapanlar nasıl dua eder? Allah’ım sen yerçekimini koru, diye.”
Sayfa 138Kitabı okudu
MEKANİK AYNISALLIĞIN DIŞINA ÇIKINCA
Çay bahçesindeki teypte Safiye Ayla 'Çile Bülbülüm Çile' derken Ayşegül Jan'ın yanında dondurma yiyordu. Jan'sa dondurma dolabına yaslanmış, Ayşegül'ü seyrediyordu. Beni görünce toparlandı.
"Eskiden Türkiye duyunca aklıma deve gelirdi. Bu düşüncem değişti.”
"Benim Hollanda duyunca aklıma inek gelirdi. Bu düşüncem değişmedi.”
Sayfa 124Kitabı okudu