Acaba Cumhuriyete Mi Geçsek?
Cumhuriyet dedikoduları o kadar yayılmıştır ki, Mondros Bırakışması koşullarının uygulanmasını denetlemek üzere o sıralarda Erzurum'da bulunan İngiliz subayı Yarbay Alfred Rawlinson, Londra'ya döndüğünde konuyu Dışişleri Bakanı Lord Curzon'a açmıştır. Anadolu'ya 1919 sonlarında ikinci gelişinde de, aynı konuya ilişkin olarak Erzurum'daki XV. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa'nın ağzını aramış ve Paşa'dan, "Bizde cumhuriyet olamaz, çünkü an'anevî padişahlığa karşı hürmet ve muhabbet çoktur" yanıtını almıştır. Sonuç olarak, 1919 yazında birçok seçkinin kafasında cumhuriyet ilân etmek gibi radikal bir siyasal program oluştuğu kesindir. Ancak bu fikirde olanların siyasal seçkinler arasında çok küçük bir azınlık oldukları da kesindir. Dolayısıyla cumhuriyet fikrinin, bazılarının tercihi olmakla birlikte, Erzurum ve Sivas kongreleri sırasında önemli bir gündem maddesi olmadığı ve salt dedikodu konusu olarak kaldığı söylenebilir. Tabii kimilerinin, bazılarının iktidarı ele geçirmeleri hâlinde cumhuriyetin ciddi bir gündem maddesi olabileceğine ilişkin bir tedirginlik duymuş olmaları da unutulmamalıdır.