kaderi hicranda dolu annem anlat bana beni ben önceleri de hep ağlardım gözlerimi hüzünlü buluttan mı aldın şu yüreğim yanıp tüter durur yanar dağdan mı kopardın hayatı boyunca tahalluk içinde suskun duran annem anlat bana kendimi 6 kız 3 oğlun olmuş yeni parlatılmış şemsirler gibi ayrılık gelip koparıp ayrı düştün her birimize uzaksın uyuyamadığın gecelerde içindeki yaraları neyle sardın yorgun günün akşamlarında yalnız bir başına bu dağbaşındaki evde ümitlerin. isteklerin.dileklerin için uğraşların çabaların hepmi beyhude oldu benim talihimde senden ayrı olmak var annem doğarken suçum mu vardı acaba bilir misin beni acılara mahkum mu doğardun anlat bana kendimi anlat bana beni 17 ay sonra 5 gün görebileceğim canım annem
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Kahkahalara boğulmama neden olan, sürekli yüzümü gülümseten resmen klasik bir Sophie Kinsella kitabı ile karşı karşıyayız. Vee bu kitapta da Emma ile tanışıyoruz. Emma hayatında bir yandan iş hayatının zorluklarıyla uğraşırken bir yandan da kişisel sorunlarıyla çırpınıyor. Hele bir kuzeni var ki baş belası düşman başına, ıyy :) Çok da uyumlu
Sır Tutabilir misin?
Sır Tutabilir misin?Sophie Kinsella · Artemis Yayınları · 2010530 okunma
Reklam
Rastgele bir numara çevirdim, genç bir kız açtı. “Pardon devlet memuru musunuz?” “Sapık mısın?” “Hayır. Memur musunuz?” “Değilim.” “Güzel. Ben sapık değilim siz de memur değilsiniz. Peki o zaman bu şehrin en işlek caddesi neresi acaba? Herkesin bir gün mutlaka geçeceği cadde.” “Ne bileyim, İstiklal Caddesi herhalde. Sen kimsin?” “Bu hayatta rastgele çevirdiği telefon numaralarında karşısına çıkan seslerden başka kimsesi kalmamış biriyim. Belki de ben senin şuuraltınım.” “Kaç yaşındasın sen?” “Beni boş ver. Konu ben değilim ki. Hiçbir zaman da olmadım. Asıl sen kimsin? Senin heyecanların neler, tutkuların neler, hayal kırıklıkların neler? Şu hayatta başın sıkıştığında ilk kimi ararsın? Seni karşılıksız seven insan kimdir, ne bok yersen ye seni bağrına basacak insan kimdir? Eğer böyle biri varsa bu akşam onu ara, halini hatrını sor bu vesileyle. Yoksa sen de bir gün benim gibi yapayalnız kaldığında, ufacık bir şeyi danışmak için bile arayacak kimseyi bulamazsın. Bu sözlerimi harcanmış yıllarımın manifestosu olarak kabul edebilirsin. Çünkü büyük bir tecrübeyle konuşuyorum, tecrübe ıstıraptır güzelim ve zannettiğinden çok daha fazla ıstırap çektim. İstersen sonra yine araşalım, daha 64 dakika bedava konuşma hakkım var çünkü.”
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Kitabın başlangıcı ve olayların temeli bir salgınla bütün kentin kör olmasına dayanıyor ama bu sadece bir araç olmuş. Yazar bütün değerler, yargılar, düşünceler, ilkeler, inançlar bir olay olur da yok olmaya yüz tutarsa ne olurun cevabını aramaya çalışmış. İçlerindeki hayvanı ortaya çıkartmak için onları körleştirmiş ve bu salgını, normal olan
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105.2k okunma
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Katılımcılar ve Yorumlar: #5801199 Kurallar: #5782014 (BUTUNLESTIRILMIS HIKAYE) Islak, nemli ve soğuk bir akşamdı. Herkesin akşam yemeği için evlerine girip sıkıca kapısını kilitlediği Medine Sokak’taki lambalar yeni yeni ışıldamaya başlamıştı. Evlerden sokağa taşan çocuk çığlıkları
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.