Zaman daralıyor. İyi şeyleri yapmak için acele etmeli. Kendi ömrümüzü ve sevdiklerimizin ömrünü güzelleştirmek için yarışmalı. Bir fidan dikmeli. Kuruyan bir ağaca su vermeli. İnsanlara tebessüm etmeli. Güzellik ve iyiliği dile getirmeli, olmuyorsa susmalı.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz? Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız? Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız? Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı sıkıca tuttu mu hiç Ve siz onu hiç kokladınız mı? Kaç kez kuşlara yem attınız? Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz? Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı? Çimlere uzandığınız oldu mu? Yayılın çimenlerin üzerine. Acele edin. Er ya da geç, Çimenler yayılacak üzerinize...
Reklam
Ağacın dalındaki meyve, rengine kavuşmak için acele eder mi?
Bizi tanıdığını düşündüğümüz insanların tanımamış olduğu gerçeği ile yüzleşmemiz ne kadar acı verici değil mi Ya da sevdiğimiz insanların sevgimizden bir haber olduğu gibi üstüne sevgimize yakışmayacak hal ve tavırlara bürünmesi... Hâlbuki Merhametlilerin en Merhametlisini tanımaya - çok geç de olsa - çok şükür "Bismillah" demişken bu zamana kadar bana rağmen bana nasıl sabrettiğini, iyilikler ettiğini ve her daim yanımda bulunduğunu El-Halîm (cezada acele etmeyen, yumuşak davranan), El-Kerîm (Keremi, lütuf ve ihsanı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden) El-Vedûd (Kullarını en fazla seven, sevilmeye en layık olan) El-Mecîd (Her türlü övgüye layık bulunan) Olduğunu araştırıp okuyup düşünerek daha iyi anlıyorum...
32/99
Halîm الحليم Sabırlı ve temkinli olan, acele ve kızgınlıkla muamele etmeyip ileride meydana gelecek gelişmelere fırsat tanıyan.
Ölünce zaten unutulacaktık. İnsanlar acele etti.
Reklam
Oversharing yaptığım başka bir günden herkese iyi akşamlar!
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Konuğumuz: Felsefe Taşı ve 11 yaşındaki Serra Bugün 2.5 saatlik bir yolculuğum vardı, denizde telefona baktığımda deniz tuttuğu için yolculuğun ortasında kitap okumaya karar verdim. Acele etmeden başka yapacak bir işimin olmadığını bildiğim o ortamda Harry Potter okumak aşırı huzur vericiydi, terapi gibi. Bu kitabı belki de 10.okuyuşum falan ama her seferinde biraz daha farklı olsa da aynı mutluluğu yaşayabiliyorum ve bence bu muazzam bir şey. Okurken 11 yaşındaki Serra'ya okur gibi hissettim, bir nevi kendimle bir barışma da içeriyordu bu okuma. Belki de bu durumu sadece fazla abarttığımı düşünüyorsunuz ama bazen cidden çok küçük şeylerden de zevk alabiliyor insan, özellikle de hayatının sürekli bir koşuşturma içinde geçtiği bir dönemde huzur dolu tasasız bir 1.5 saati varsa ve onu sevdiği bir şeyi yaparak değerlendirebiliyorsa... Buraya çok böyle ileti gönderir miyim bilmiyorum ama siftahı Harry Potter'la yapmak güzel oldu bence.
içsel konuşmalarım
... - Hayat geç kalmayı affetmiyor.. + Aslında kimse kimseye geç kalmıyor, bazıları acele ediyor. Yakaladığı yerden yaşama devam etmeli insan... .
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.