Geceye not
"Ne kadar acele edersen o kadar geç kalırsın, Acelecilik bir aldatmacadır, Bir tuzaktır. Her şeyin bir zamanı vardır. İyi işler demlenmek ister. Kâmil insan olmanın temelinde de bu olgunluk vardır. "Dem" demek, bilgelik demektir. "
Platon'a iki soru sormuşlar: Birincisi ;"İnsanoğlunun sizi en çok şasırtan davranışları nedir"? Platon tek tek sıralamış Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonrasında çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler. Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar, Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.. Sıra gelmiş ikinci soruya ; "Peki sen ne öneriyorsun"? Bilge yine sıralamış;Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır. Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın.
Reklam
Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim
Hayatta ben en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek- Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdimBilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi! - Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi Atlastan bakardım nereye gitti Öyle öyle ezberledim gurbetiSevinçten uçardım hasta oldum mu 40'ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbul'a Bir helalleşmek ister elbet, diğ'mi, oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oyununu Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumuEn son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Can Yücel
Can Yücel
Sadece bekle. Aradığını bulacaksın. Acele etme.
"İmkansız yok, dua var. Ümitsizlik yok, şükür var. Acele etmek yok, sabır var. Korkumuz yok, çünkü Allah var.
Şeytan atını mahmuzlamış giderken Don Kişot bağırdı: -Bir dakika bekle! Sana son bir soru daha soracağım. Ondan sonra ne cehenneme gidersen git. Şeytan atının dizginlerini çekti: -Sor bakalım, dedi alaycı bir sesle, ama lafı uzatma işim acele. -Ormanda savaş naraları atanlar senin adamların mıydı? -Elbette. Benim adamlarım çoktur! -İyi ama, Mağripliler gibi “Allah, Allah!” diye bağırıyorlardı?. -Ne sandın ya! “Şeytan, Şeytan!” diye mi bağıracaklardı? Bizim işimiz bu: Aldatmak, daima aldatmak!!! Cervantes
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.